|
Dr.Cuwan Heqi: Alo, Ben Abduselam ! |
2016-03-08 08:43 |
|
|
Alo, Ben Abduselam !
Siirtin kırsal kesiminde iki jandarma iki kürt asker mahkümunu yakalamışlar.
Prosedür gereği, jandarmalar bu mahkümları Siirtin askerlik şubesine getirip evrakları düzenlendikten sonra hemen askerliğe gönderilecklermiş.
Bu sözumona asker mahkumlarına, bizim oralarda ”ketim” diyorlar.
Yani kayıtları olmayan, hiçbir yerde yazılmamış olanlar.
Askerlik şubesi de yakalanan kürt gençlerine rastgele bir doğum tarihi yazılır.
Genellikle yaşları 18 yazılır.
Askerlik çağına ermişler diye. Ister yaşları 18 den aşağı veya yukarı olsun.
Farketmez.
Bazan 15-16 yaşlarındaki çocukları dahi yakalarlardı. Ve onlara 18 yaşını yapıştırıp askere gönderirlerdi.
Gelelim asker mahkümlarımıza.
Yol uzun. Araba falan yok. Siirte kadar yürümeleri gerek. Gece basıyor. Bir yerde geceliyorlar. Sabah jandarmalardan, Abdusselam adındaki kalkıyor. Ne görsün mahkumlar tüymüşler Onlar çoktan arazi olmuşlar. Ne yapsın Abduselam. Arkadaşını kaldırıyor. Kızgın, korku dolu dönüp dolaşıyor Abduselam. Sonra telefonuna, (veya telsizine- rivayet bu) sarılıyor.
Ve telefon ediyor: -Alo orası neresi?? Alo orası Anqara?
Bir süre sonra, karşıdaki ses: -Evet buyrun, ne istiyorsunuz? Abduselam: -Alo Anqara?! Ben Abduselam. Mahkumlar qaçti vesselam!
Bu hikaye burada bitti.
Burada Abduselam, yaptığı görevine ”vesselam” deyip noktayı koyuyor.
Bunu yıllar önce duydum.
Hikayenin tarihi belki 60-80 yıl öncesine dayanıyor. Bu hikayeyi yazan, veya uyduran ne kadar usta birisiymiş.
Kısa, öz ama içeriği dopdulu.
Allah bu hikayeyi yaratanın mekanı cennet etsin. |
|