|
Şûkrî Gûlmû ş: ABİ BİZE 1 MAYIS BİLDİRİSİ YAZAR MISIN? |
2017-05-02 15:04 |
|
|
Bugün Avusturya"dan ve Almanya"nın Neus şehrindem misafirlerim vardı. Onlarla evde oturduk. Su verdim.
Kolonya tuttum ve Alman kahvesi yaptım. Sonra da ""Hava gayet güzel.
Bugün 30 Nisan. Havalar yeni ısındı. Yarın 1 Mayıs. O zaman çıkıp biraz gezelim, dedim. Almanyalı misfirimin güzel bir BMW"si vardı. Atladık ve soluğu Asil Urfa"da aldık. Önce çay içtik. Sonra da yemek yedik.
Yemekten sonra, yanımıza Künefeci Recep Usta geldi. Künefeci Recep gelirde sohbet ve fıkra olmaz mı?
Misafirlerimle Recep Usta"yı tanıştırdıktan sonra, ""Recep Usta hele şu Urfalı Ağa ile Türk şoför meselesini anlat bize!.. "" Recep usta güldü. ""Böyle olmaz ki?"" ""Neden?"" ""Eksik söyledin."" ""Aynat demen lazım.
Sonra sakın "anlatır mısın?"" deme. ""De haydi aynat ha!..""
Bizim Urfa!da bir ağa vardı. Bir jip aldı kendine.
Jiple beraber de Türkiye"den has bir Türk şoför getirtti. Türk şoför direksiyona geçti. Ağa yanına oturdu. Ağa, ""Sür!"" dedi. Şoför, ""Ağam önümüz tarla. Her taraf çamur. Sürsem araba batar."" ""Batsın!.. Araba benim değil mi?""
Türk şoför arabayı sürdü ve araba çamura saplandı. Türk Şoför ağaya baktı. ""İn!.. Get şu lanet olasıca köylüleri çağır!.. Gelsinler arabayı çamurdan çıkarsınlar! "" Şoför gitti uzak tarlada çalışan köylülere seslendi. ""Sayın köylüler!..
Ağanın arabası çamura battı. Gelip arabayı çamurdan çıkarır mısınız? "" Köylüler şoföre baktı, baktı ve işlerine devam etti. Şoför gelip ağaya, ""Ağam köylülere söyledim. Gelmediler. Beni dinlemdiler bile."" ""Halla halla.. Sen onlara benim adımı söylemedin mi?"" ""Söyledim."" ""Düş peşime!.. Nasıl gelmiyorlar ben sana da, onlara da gösteririm. "" Ağa ağzından salyalar akıta akıta, ağzına ne kadar küfür geldiyes köylülere etti. ""Hadi baxım marş marş arabamı çıkarın! "" Sonra Türk şoföre döndü ağa, ""Sen onlara ne dedin?"" ""Ben gelip arabayı çıkarır mısınız?"" dedim. ""Tüh senin kalıbına!..
Ulan bunlar ne anlar çıkarır mısından?"" x Bir zamanlar Urfa"da Mehmed Celal Bucak vardı. Ve yörede en çok Tirşikçisi olan Bucak"tı. Bucak eğer kazaran, tirşikçisına, -Köpek buraya gel!!"" deseydi.
Tirşikçi zevkten lotik atardı. Çünkü Ağası ona ""Köpek"" deme lutfunda bulunmuştur.
1979"ların böyle 1 Mayıs arefesinde. Abdullah Öcalan bizim Mardin Bölgesi"ndeydi. Hatta o gece bizim evde kalıyordu.
Biz daha 1 Mayıs bildirisi ne yazmış, ne de basmıştık. Ben de fırsattan istifade, hazır ""Abdullah Abi""miz burdayken ona 1
Mayıs bildirisi yazdıralım, diye düşündüm. Ve birden bire Abdullah Öcalan"a; ""Abi bize 1 Mayıs Bildirisi yazar MISIN?"" dedim.
Öcalan bana baktı, baktı ve, ""Bir kağıt ve bir kalem getir"" dedi.
Başladı 1 Mayıs Bildirisi yazmaya. Benim hayatımda Abdullah Öcalan"ın ilkkez eline kalem alışına tanık olmam ve ilk bildirisini yazmanın nişanı oldu.
Eğer PKK/Mardin Arşivi varsa ve duruyorsa, o bildiri hala arşivdedir.
Bu bir aşama, bir tarihe kayıttı. Üstelik ben ona ""YAZABİLİR MİSİN?"" demiştim.
O çok rahatlıkla. ""Ben yazmam!.. Kendi bildirinizi kendiniz yazın"" da diyebilirdi.
Resmi bildirileri ve yazıları yazmaktan nefre ederdim çünkü.
1 Mayıs"ınız kutlu olsun (mu?) Ben her sene evimizin yanındaki 1 Mayıs etkiliğine gider kendime gezer, eğelenenleri seyrederim.
Burda 1 Mayıs kanlı ve şanlı değil. Bir bahar bayramı havasında. Biji-diji hiç yok... 30 Nisan 2017
|
|