Skip Navigation Links
Türkçe » Makale : Devlet/Hükümet ve Öcalan’ın Ortak Tasfiye Hareketi…
 
Devlet/Hükümet ve Öcalan’ın Ortak Tasfiye Hareketi…
2009-10-19 11:48
İbrahim GÜÇLÜ
ibrahimguclu21@gmail.com
Abdullah Öcalan, çarşamba günü (14 Ekim 2009) avukatlarıyla olağan görüşmesini yaptı. Bu görüşmeden bir gün sonra, görüşme içeriği ayrıntılarla ajanslara düştü, televizyonlar konuyu yorumlarıyla birlikte hızla duyurdular. Avukatların Öcalan adına yaptıkları açıklama şöyle: ”Demokratik siyasette ciddi bir tıkanma yaşanmaktadır. Bu durum beraberinde hukuki, sosyal, kültürel ve askeri alanları da tıkamaktadır. Kürt Sorunu’na ilişkin yaşanan tıkanmışlığı aşmak; çözümün, demokratik siyasetin önünü açmak gerekiyor. Bunun için önerim; daha önce gelen Barış Grupları benzeri, Avrupa’dan ve yine içinde Mahmur’dan halkımızın da bulunduğu Güney’den (Kürdistan Federe Bölgesini kastediyor) olmak üzere iki grubun; Kürtlerin bu ülkede nasıl yaşayacaklarını, birlikte yaşayabilmenin zorunlu prensiplerini ortaya koymak, Kürtlerin hak ve özgürlüklerine ilişkin temel isteklerini tartışmak üzere Türkiye’deki tüm çevrelere giderek iki halkın birlikte yürümesi için olmazsa olmaz niteliğindeki temel taleplerini dile getirmelidirler.”
Abdullah Öcalan bu projesine, “Türkiye’nin tüm aydınlarının, sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, barıştan yana olan tüm kesimlerin” de destek vermesini talep ediyor.
Öcalan adına bu açıklama yapıldığı zaman Başbakan Erdoğan dokuz bakanla, büyük bir basın ordusuyla, geniş bir Türk işverenler heyetiyle Irak Federal Devleti’ni ziyaret ediyor, onlarca antlaşmaya imza atıyordu. Bu imza attığı antlaşmaların bir kısmı terörizmle, “PKK ile mücadele” adı altında Kürtlerle mücadeleyi kapsayan antlaşmalardı. Aynı zaman da, Erdoğan açıkça teröre ve PKK’ya karşı mücadelenin devam edeceğini, ortaya çıkan açılımların “Kürtler için değil, terörle mücadeleyi yürütmek, PKK’ya katılımları engellemek, PKK’ya katılanları dağdan indirmek, PKK’yı silahlandırmak” olduğunu açıkça ifade ediyordu.
Bütün bu açıklamalarla birlikte Öcalan adına avukatlarının yaptığı basın toplantısının üzerinden hiç vakit geçmeden, Kandil’deki PKK liderliği Öcalan’ın bu projesine, ölçüp biçmeden destek vereceklerini, Mahmur’dan, Kandil’den, Avrupa’dan üç “Barış Grubu”nu Türkiye’ye göndereceklerini açıkladılar. Bunun, barışın ve iyi niyetin bir ifadesi olduğunu eklemeyi de unutmadılar.
Hemen gruplar hazırlandı ve yola çıkarıldı. Ellerine de Meclis’e, Başbakan’a, Cumhurbaşkanına sunulmak üzere mektuplar verildi. Profesyonel bir davranış kalıbı daha ortaya konuldu! Projeden haberi olmadığını açıklayan DTP de hemen halaya durmak ve gelenleri karşılamak için zılgıtlar çalmaya başladı! DTP Milletvekilleri televizyonlara, projenin arka plânını sorgulama gereği görmeden, hiç haberleri yokmuş “pişkinliğiyle” yorumlar yapmaya başladılar.
Abdullah Öcalan’ın açıklamasından 24 saat bile geçmeden, PKK liderliğinin hiç tereddüt etmeden projeyi desteklemesi, bunun için hazır kıtaları harekete geçirmeleri, bu projenin Öcalan’ın dışa vuran ve kamuoyuna yapılan açıklamasıyla ilgili olmadığını, uzun teknik bir hazırlık, planlama, görüş alışverişlerinin sonucunda ortaya çıkarıldığını göstermektedir.
Öcalan’ın bu projesinin, uzun zamandır teknik ve fikri olarak hazırlandığını, hükümete yakın Taraf Gazetesi ve Genel Yönetmeni Yasemin Çongar’ın 16 Ekim 2009 tarihli “Apo’nun çağrısı” başlıklı yazısında aktarılanlardan açıkça ortaya çıkıyor. Yasemin Çongar yazısında, özel bir görüşmede kendisine söylenenlerden, ayrıca devletin içinden ve yakın çevresinden duyduklarından, ortaya çıkan projenin olağan ve beklenilen bir gelişme olduğunu ifade ediyor.
Bunun yanında, MİT eski Müşteşar Yardımcısıs Cevat Öneş’in hafta başında (12.10.2009) Neşe Düzel’e “PKK altı ayda dağda indirilebilir” açıklamasının arkasından Öcalan’ın bu yeni projesinin gündemleşmesi, bu projenin arkasında ciddi ve ortak hazırlıkların olduğunu gösteriyor.
Bu teslimiyet projesi, Öcalan’ın ilk projesi de değildir. Öcalan, İmralı’ya geldikten sonra, Kürt Hareketi’nin tasfiyesi planı yeni bir aşamaya geldi. Öcalan 2 Ağustos 1999 tarihinde silahları güçlerini Güney Kürdistan’daki Federe Bölgeye çekme konusunda karar verdi ve Güney Kürdistan’daki De Facto Federe Bölgesi için büyük bir sorun yarattı. O günden bu güne kadar, Türk Silahlı Kuvvetleri PKK silahlı güçlerini gerekçe göstererek hava ve kara hareketleri yapıyor. Öcalan kararıyla, 1 Ekim 1999’da Güney Kürdistan’dan PKK’lı bir grup “1. Barış ve Demokratik Çözüm Grubu” olarak Hakkari’den Türkiye’ye giriş yaptı. Öcalan aynı amaçla Avrupa’dan da bir grubun Türkiye’ye teslimini istedi. “2. Barış ve Demokratik Çözüm Grubu” da Avusturya’nın Viyana Başkentinden Havayoluyla 29 Ekim 1999’da Türkiye’ye geldi. Bu gelen gruplar gelir-gelmez derdest edildiler, yargılandılar, on yıldan daha fazla bir cezaya çarptırıldılar. Cezaevinden tahliye olanlar oldu, halan yatmakta olanlar var. *****
Abdullah Öcalan’ın projesi ile devlet/hükümetin “Milli Birlik, Beraberlik ve Huzur Projesi” çakıştığından ve o projeyi güçlendirdiğinden; devlet/hükümetin projesini destekleyenler, bunun bir “barış projesi” olduğunu ifade etmeye başladılar. Ama bu projenin gerçek anlamının ne olduğunu gözden kaçırmaya çalıştılar.
Öcalan’ın bu son projesinden sonra, tekrardan sorunun arka plânı üzerinde durmak, nelerin amaçlandığını ortaya çıkarmak: Devletin/Hükümetin Kürt Ulusal Hareketini tasfiye ve devleti yeniden yapılandırma projesini anlamak açısından gereklidir.
Sorun, Kürt Ulusal Hareketi’nin bağımsızlık dalgasını kırmak, Kürt Ulusal Sorunu evrensel kriterleri ve modelleriyle çözüme kavuşturmak yerine, Emperyal Yeni Osmanlıcı paradigma çerçevesinde devleti yeniden yapılandırmanın enstrümanı olarak Kürt teslimiyetini kullanmaktır.
Hep yazdığım üzere, Sömürgeci Türk Devleti, Kürt Ulusal Hareketi’nin İkinci Baharı’ndan sonra, çoğulcu ve akılcı bir örgütlenmeye dayalı olarak hızla gelişen Kürt Ulusal Bağımsızlık Hareketi’nin, hapislerle, öldürmelerle, katliamlarla engellenemeyeceğini; Kürt Ulusunu asimilasyon ile yok etmenin olanaklı olmadığını anladı. Bu andan itibaren, öldürme, hapsetme, asimilasyon stratejisi yanında Kürt Ulusal Hareketini içerden teslim alma ve ele geçirme stratejisini geliştirmeye başladı. Bu stratejisinin sonucu olarak PKK’yı Abdullah Öcalan ve arkadaşlarına kurdurdu. PKK üzerinden dönemlere ilişkin olarak değişik taktikler uyguladı. Ana stratejisi de zamansız ve koşullarına uygun olmayan silahlı hareket yoluyla Kürt ulusal bağımsızlık hareketini gayri meşru ilan etmek, dünya kamuoyundan tecrit etmek ve terörize etmek oldu. 12 Eylül Darbesi’nin gelişmesine temel ve gerekçe oluşturduğu PKK silahlı Hareketini, 1980 sonrasında da kullanmaya başladı.
Soğuk Savaş sonrasında Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Çekoslovakya, Almanya ve tüm dünya çapında ulus devlet hareketleri gelişirken ve yeni ulusal devletler kurulurken, PKK’nın silahlı yapısal konumu Kürtlerin bağımsızlık çizgisinde gelişmesinin, ulusal bağımsız ve özerk yönetiminin gerçekleştirilmesinin önüne bir barikat ve engel olarak konuldu.
Abdullah Öcalan’ın İmralı’ya gelişinden sonra, Kürt Ulusal Hareketinin bağımsızlık çizgisine son verildiği bizzat Öcalan tarafından ilan edildi. Bu süreçte, Kürt hareketindeki kitlesellik, HEP’in kuruluşundan sonra Soğuk Savaşın son bulması ve PKK iradesinden bağımsız Kürt Ulusal Hareketinin yeni bir davranış ve proğramatik kalıplar içinde gelişmesinin ürünü olmasına rağmen, PKK eliyle manipüle edildi. Öcalan’ın İmralı’ya gelişinden sonra Kürt kitleselliğinden izole olan bir PKK’yı kolaylıkla tasfiye etmek söz konsusu olmasına rağmen, HEP’le gelişen Kürt ulusal kitleselliği devletin ve PKK elitinin başına bela olmaya başladı.
O aşamadan sonra, yeni bir taktik izlenmeye başlandı. Bu taktik de, Kürt Hareketini kitleselliğini soyutlamak ve tasfiye etmekti. Bu strateji sonucunda, 10 yıldır değişik aşamalara göre değişik projeler uygulanmaktadır. Öcalan’ın son projesi de bu stratejisinin hayata geçmesinin bir sonucu, yeni geliştirilen bir halkadır.
Türk Devleti’nin PKK silahlı hareketinden semizlendiği hep bilinmektedir. Bunun için de Kürt ulusal bağımsızlık hareketinin gelişmesini engellemek, üniter ulus devlet sisteminin devamını sağlamak için, devlet tarafından doğrudan ve dolaylı desteklenmiştir. Bulunduğumuz aşamada da, devletin/hükümetin ileri sürdüğü gibi sorun, PKK’nın silahlandırılması değildir. Bu enstrümanı kullanarak Kürt ulusunun iktidar olmasının ve Kürt ulusunun kendi kaderini kendisinin tayin etmesinin önüne geçmektir.
Amed, 18. 10 2009
Not: Yeni, güncel, hayati olan son bir gelişmeden dolayı Taha Akyol’un tezleri üzerinde yazmayı sonraya erteledim. Okuyucularımdan özür diliyorum.
Nivîskarê Mêvan
İbrahim Malgir: AKP ve AKP’nin Genel başkanı Erdoğan...
İbrahim GÜÇLÜ: Türkiye’de Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP) (II)
Ahmet Altan: Atatürk’ün ilkesizliği
M.Nureddin Yekta: Kürdü sevmek mi? Ona düşman olmak mı?
Îbrahîm Malgir : Halkların %58 i Değişime EVET dedi!
Aziz Gülmüş : Cehennem Kahkahaları (Mizah Dizisi-2)
Genel sekreterlerin günah keçileri
Dünya Savaşı sonrası ve 1921 öncesi Koçgiriden
KÜRTLERİN İNTİHARI
Abdullah Öcalan’ın sümüğü kadar değeriniz yok mu?
Dersim’de katledilenler Alevi Kürtlerdir ve Öymen “Kral Çıplak” dedi…
TEŞEKKÜRLER SAYIN ONUR ÖYMEN
Gene yakalandı Kürtlüğüm
‘Açılım projesi’ nin yararları
Kürtlerin ‘derin’le ‘adi ortaklığı’
Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli Türkiye’nin Savaş
Devlet/Hükümet ve Öcalan’ın Ortak Tasfiye Hareketi…
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE NASIL İVME KAZANDIRILIR!
BU HOCA BENİ DİNSİZ YAPACAK
Ermeni (Fille) Müzisyenleri ve Kürdistan Müzigi
TC Devleti demokratik güçleri mükafatlandırmalıdır
Belli bir sürecin eşiğinde olmak
KÜRT SORUNU MU, HACIYATMAZ MI?
Günaha ortak olma!
Evin Çiçek: « Komutanım çatışmalar dışında 54 kelle aldım »
Ibrahim Malgir: Barış sloğanı atanlar
Evin Çiçek: Temmuz 1908 ; Konstantinopl’da Jöntürk Askeri Darbesi
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-11
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-10
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-9
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-8
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-7
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-6
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-5
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-4
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-3
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-2
Nezir Alat: Ulus ve çözüm araştırması-1
Halis Açar: Paradoks!