|
Belli bir sürecin eşiğinde olmak |
2009-08-16 09:25 |
Îbrahîm Malgir info@mediakurd.com |
|
Belli bir sürecin eşiğinde olmak kolay değil
Kürt’lerin ve türk’lerin içinde bulunduğu süreç, dikkat ve hassasiyet isteyen bir süreçtir. Bu süreçten önce, her iki halka yakın olup, onları barıştırmak isteyenler her zaman bu tutumlarını sürdürecekler, diye bir şey yoktur. Her iki halk barışın eşiğindedir.
Barış ortamına yakınlaşmak, yoğun bir çalışmanın ürünüdür. Önemli fedakarlıklar yapılmış ve cesaretli adımlar atılmıştır. Yeni bir sürece girmek üzereyiz.
Anayasanın değişimi halinde imtiyazlı halk kalmayacağına göre, ikinci sınıf muamelesi gören kürt halkı, artık birinci sınıf muamelesi gören bir halk olacağına göre, Türkiye’deki problemleri her iki halk omuzlayacaktır. Bu durum, ekonomide ve diğer tüm alanlarda bir gelişme ve değişmeye yol açacak ve Türkiye’nin stratejik önemi artacaktır.
Türkiye ‘nin stratejik önemi artınca, elbette bazı yakın ve uzak çevreleri, alışık olmadıkları bir durumla karşı karşıya getirecektir. Bu duruma alışılır hale gelene kadar, belli bir süre geçecektir.
Türkiye’nin savaş ekonomisinde bir değişiklik meydana gelecektir. Her iki halk hem Orta-doğu ve hemde Avrupalı olduklarını gösterecekler. Bu arada, hem demokratik bir ortamın geliştirilmesinde ve hemde milli meselenin çözümünde, diğer komşu ülkelerden daha ilerde olduklarını göstereceklerdir.
Tutucu bir rejimin yerine, açık ve herkesin hakkına saygılı, siyasal ve sosyal yönden gelişkin bir rejim oluşacak. Bu arada, böyle bir ortamın oluşmasında payı olan, AKP ve DTP’nin yanında, diğer bazı gruplar da, şu veya bu şekilde, böyle bir ortamın oluşmasına katkıda bulunmuşlardır. En azından, bu sürece engel olmamaya özen göstermişler. Bu olumlu bir tavırdır.
Bu ortama endişeyle bakan, örneğin aşırı milliyetçi, CHP ve MHP gibi partilerde vardır, bunların endişesini çok görmemek lazımdır, çünkü, bu partiler, değişimi bir yıkım olarak görmektedirler. Bu bir kısır döngü zihniyetidir. Onlar da, yeniliğe ayak uydurmak zorunda kalacaklar. Yeniliği bir yıkım olarak değil, bir gelişkinlik olarak gözleriyle görecekler. Belki de yeni ortamı herkesten daha çok savunacaklar. |
|