Skip Navigation Links
Türkçe » Makale : Nezir Alat: Ulus ve çözüm araştırması-1
 
Nezir Alat: Ulus ve çözüm araştırması-1
2009-07-10 10:13
Nezir Akat
info@mediakurd.com
Ulus ve çözüm araştırması-1

1: Kuzey ülkelerinde ulusal diller ve ulusal azınlıklar
Son yıllarda hem ülkemiz Kürdistan´da hem de Türkiye´de birçok konuda olduğu gibi, ulus, ulusal sorun, UKKTH, üst ve alt kimlik, ulusal ve dini azınlıklar, Türk kimligi- çok külturlü-mozaik toplum, Kürdçedeki lehçelerin çekişmezlikleri ana dil ve anadilden eğitim gibi konularla ilgili görüş ve karşı çıkışlar ve değişik kavramlar tartışılmaya başlandı. Bu konularda onlarca makale ve kitaplar yayınlandı ve çok renkli bir tartışma platformu oluştu.

Bu tartışmaların birçoğu halen güncelliğini koruyor.

Bir çok Türk tarihçisi, profesörü, tarih uzmanları, yazarları ve politikacıları değişik platformlarda bu konuları dile getirdiler ve yeni bir tartışmayı başlattılar. Bu kavramların çoğu, ulusal ve ulusal azınlık, üst kimlik, alt kimlik, vatandaşlık, Türk üst ve alt kimliği, çok kültürlü-mozaik toplum gibileri ön plana geçerek değişik yorumlarla entellektüel gündem işgal edildi.

Tabii ki bütün yazar çizerler, tarihçiler ve politikacılar bu kavramları Türk ırkçılığı ve milliyetçiliği süzgeçinden geçirerek yorumladılar ve bir kavram kargaşası yaratmaya çalıştılar. Amaç, bu kavramları manipüle etmekti.

Bu sürecin devamında sömürgeci askeri baskı ile sömürgeci kültürel baskı bir arada yürütüldü.

Kuzey ülkeleri ulusal dil ve ulusal azınlık sorunları ve çözümü, dil sorunları ve ulusallaşma süreçleri Kürdlerin bugün hem kendi içinde, bölgesel çelişkileri, dil ve lehçe çelişkileri, dinsel çelişkileri ile Kürdistanı işgal eden devletlerle olan çelişkileri konusunda zengin süreçler ve örneklerle doludur.

Buna bağlı olarak da Türk tarihçilerin, politikacıların ve yazarların öne sürdükleri tezlerin nemenem tezler oldukları ancak ”üstün Türk bilimine uygun” düşebilecekleri ve sadece Türk´e yakışır tezler olabilecekleri de ortaya çıkacaktır. Türkiyede kültür, dil, tarih ve coğrafya ile din eğitiminin ırkçılıkla nasıl bağdaştırıldığı ve Türk milliyetçiliğine hizmete tabi tutulduğunu ve devletten yardım alarak yürürlüğe geçirildiğine de değinilecektir.

Ulusal sorunlar ve çözümleri icin karşılaştırma önemli bir alandır. Ulusal sorunlar ve çözümleri uzun ve sancılı bir tarih sürecinden geçerek günümüze kadar devam edegelmiştir. Özellikle SSCB nin dağılmasından sonraki süreçte ortaya çıkan ve diğer bölge ve kıtaları da etkileyen ulusal süreçlerin deneyimleri cok önemlidir. Hem sosyalizmin ve hem kapitalizmin bu sorunu yeterince çözemedikleri ve çözecek yetenekte olmadıkları da ortaya çıktı.

Bugun dünyanin birçok yerinde bu sorun (ulusal sorun) çözülmeden orta yerde duruyor. Ulusal sorun görüldüğü kadarıyla, ulusları böyle bir statüye layık gören büyük devletlerden ve emperyal güçlerden medet beklenerek çözüm üretiliyor. Bu herzaman doğru bir tesbit olamaz. Sorun büyük devletlerin ve emperyal güçlerin çıkarlarıyla çakısırsa o zaman sorunun çözümü dahada kolaylaşır.

Bu anlamda ulusal sorunun çözümü demokratik güçler, insan hakları hareketleri, sivil güçler ile dünyayi değistirecek ”yetenekte” olduklarını ilan eden sol güçlerin etkisinden çıkmıştır. Gerci bu güçler bütün mücadele süreci boyunca ancak etkileyici bir rol oynamışlardır. Bugün bu güçler özellikle Türkiye´de sömürgeci ve ırkçı güçlerle aynı saflarda yer aldılar. Ulusal sorunun çözümü konusunda tutarlı olmadıkları ortaya çıktı ve butun teorileri iflas etti.

Türkiye sol güçleri, insan hakları kuruluşları, sivil ve demokratik güçler, ulusal sorunun, özellikle Kürd ulusal sorunun söz konusu olduğu her süreçte devlet adına ortaya çıkıp sömurgeciliğin ve ırkçılığın temsilciliğini yapmaktan kurtulamadılar.

Bu güçler Kürd ulusunun zere kadar güvenini almadılar. Kürd ulusunun umudunu ve özlemlerini hiç mi hiç anlamadılar veya anladıylarsa da kendi şöven düşünce ve yorumların sözgeçinden geçirerek aktarmaya çalıştılar. Zaman zaman barışı ön plana çıkararak barış ve savaş konularını da manipule ettiler. Ne olduğu belirsiz bir barışın sözcülüğünü yapmaktan pek zevk aldılar. Buna zevk diyorum çünkü Kürd ulusunun temel ulusal demokratik hakları göz önune alınmayarak bu sahte barış naraları atıldı, atılıyor.

Önce Kuzey ülkelerinin ulusal sorunları tarihi süreç içinde kısa bölümler halindeaktarılarak dünyanın bize örnek olabilecek ulusal sorunlarına da değinilmeye çalışılacaktır.

Bu makaleler son dönemlerde meydana gelen kimi siyasi polemiklere de cevap verecek niteliktedirler. Bu polemiklerden bir tanesi, Türk Başbakanı Erdoğanın Isveçe ziyareti ve sonrasindaki dönemde kabul ettiği sivil kuruluşların ziyaretinde Sayın Tanrıkulu´ya ”sen yalan söylüyorsun” diyebilecek kadar alçalmasına da cevap olacaktır. Bu kısa araştırmada sadece Türk Başbakanı Erdoğan değil, AtaTürk´ten, Erdoğan´a ve Gül´e kadar bütün Türk yetkililerin ve Genel Kurmayların, Üniversitelerin, tarihçilerin, yazarların, gazetecilerin topyekün bir Türk siyasi toplumunun yalan söylediğini ve sadece yalana dayalı bir tarih ve devlet söylemini oluşturduklarını göreceğiz.

Buna bağlı olarak hem ülkemiz Kürdistan´da hemde Türkiye´de bu konuların nasıl kavranıldığına ve nasıl bir yoruma tabi tutulduklarına ve özellikle tarih yazımına değinilecektir.

KUZEY ÜLKELERI -1

Kuzey dilleri ve geleneklerı fince´nın dışında genellikle birbirine yakın ve iç içe yaşamış dillerdir. Akrabalıkların uzun ve tarihi kökleri vardır. Vikingleri ve Nobeli tarihsel olarak paylaşıyorlar. Kuzey dillerinden Danimarkaca, İsveç`çe, Norveç`çe ve İslandça birbirlerine çok yakın diller olup adeta bir dilin 4 ayrı lehçeleri gibidirler. Bu yakınlaşmaya ve değişik lehçeler gibi görünen dillerın aslında ayrı diller olduğu ve ayrı diller olduğu kadar da ayrı diller olduğu kabülünün da saygı görüldüğü bir gerçektır.

Bu küçük fakat gelişmiş uzak Kuzey ülkeleri dinsel açıdan hiristiyanlığın protestan mezhebinin hakim olduğu bölgelerdir. Bu kadar gelişmişliğe rağmen dinin toplumsal ve geleneksel etkisi hayli büyüktür.Günümüzün demokrasi beşiği sayabileceğimız bu küçük Kuzey ülkeleri iç içe bir yaşam sürdürmüş olmalarından kaynaklı karşılıklı göçlere uğramış her ülkede diğer komşu ülkeden insanların yoğun olarak yaşadıkları, iş gücünün de buna paralel olarak süreklilik arz eden bir göç ve değişim içinde olduğu ülkelerdir. Bugün Norveç´in dışında kalan bütün Kuzey ülkeleri Avrupa Birliğinin üyeleridirler.

NORVEÇ

Norveç 1814 te Danimarka hakimiyetınden çıkmasından sonra İsveç ile bir birlik oluşturdu. Veya kendi deyişleriyle İsveç´in hakimiyetıne girdi. Bu süreçten sonra Norvec´te başlayan dil ve tarih tartışmaları bugün bile sonuçlanmış değildır. Dil ile ilgili tartışmalar halen devam ediyor. Çünkü ulusları belirleyen en temel etken dil olduğu için dilin gelişmesi ve yaygınlaşması için sürdürülen çalışmalar en ön planda tutuldu. Norveç´in dil sorunları Kürdlerinkinin benzeri olduğu için bu sorunları anlatmayı önemli gördüm.

Norveç Danimarka´dan ayrılıp İsveç ile bir birliğe giderken kendi ulusal dil sorununu çözmüş değildi. Norveç 1800 lerde 2 (iki) dil yazı formunu kulaniyordu. Bugün bile aradan bu kadar uzun bir süre geçmiş olmasına ve bu kadar çalışmalar sürdürülmüş olmasına rağmen halen bu iki yazı formunun varlığının sözkonusu olması gerçekten dikkate değer bir gelişmedır. Bunun iyi okunmasi biz Kurdlere yararli olacagi kanısındayım.

Bu dil veya lehçelerden biri: ”riksmål” dedikleri şehir.veya (vatan) dili lehçesidır. Bu dil formu özünü Danimarkacanın yazılı formundan almaktadır. Bu lehçe Norveç´in başkenti Oslo´nun konuşma dili olarak bilinir.

Ikıncisi ise ”lansmål” dedikleri kırsal dili anlamında kullanılan ve İvar Aasen tarafından Norveç lehçesi olarak yazılan dildır.

Bu iki lehçe arasındaki felsefi ve tarihsel variyantlar 1800 lerden başladı ve günümüze kadar devam edegeldi. Bu iki lehçe arasındaki çekişme ve çelişkiler ”Kitapdili” kadar devam edegeldi.

Bu iki lehçe arasındaki çekisme ve çelişkiler ”Kitapdili” anlamına gelen ”Bokmål”un düşüncesinin ortaya cikmasina ve giderek ortak bir dil oluşmasına gidilmesine neden olmuştur. Ancak 1929 da ortaklaşa kabul edilen ve ortak bir dil olarak kabul gören Bokmål ortaya çıkmıştır. Kitapdili- bokmål bugün resmi bir dil variyantı olmasına ve çoğunluğun yazılı dili olarak kabul görmesine ve resmi anlamda uygulamaya konmuş bir dil olmasına rağmen, halen Riksmål denilen Oslo dili resmi olmayan konservatif bir diyalekt (lehçe) gibi varlığını sürdürüyor olması da gerçekten dikkatlice okunması gereken bir diğer özelliktır.

Diger ikinci büyük lehçe olan Lansmål ise bu alanda Norveç´in bir çok yerinde kullanıldığı ve halen varlığını genişçe sürdürdüğü biliniyor. Üç dilli veya üç lehceli bir eğitim sistemi halen güncelliğini koruyor olması da diğer önemli bir gelişmedir. Bokmål ortak bir dil olarak ortaya çıkması ve eğitim dili olarak kabul görmesine rağmen sorunu çözmüş olmaktan uzaktır ve bir zorlama sonucu olustuğu açıkça belli olmaktadır. Zorlama sonucu oluşturulan bokmål tüm tarafları kucaklayan bir girişim olarak kabul görmedi.

Tarihçesi

Tarihi olmayan bir dil, lehçe veya topluluk düşünülemez. Kendilerini aynı ulustan, aynı kökten ve aynı tarihsel geçmişten hatta aynı dinden ve aynı bölgeden sayan ortak bir tarihsel kader birliğini paylaşan insan topluluklarının bile dil konusunda Norveç gibi ayrı düştüklerini görmek bizi hayrete düşürmemelidır. Bugun lehçelerin giderek ayrı bir dil gibi ortaya çıkabileceğini unutmamak gerekir.

Norveç yazılı dili, Danimarkaca yazılı dilinden etkilenerek geliştirilmiş bir dildır. Çünkü Danimark dili 1885 yılına kadar Norveçte tek resmi yazılı dil olarak varlığını sürdürdü. 1885´te yapılan antlaşma sonucu toplanan verilerin sonucunda Landsmål denilen kırsaldil -Danimarkaca ve Norveç´çe karışımı bir dil- Norveçın resmi dili haline geldi. Bu süreç 1907´ ye kadar devam etti. Bu arada Norveç´in-İsveç ile birleşmesi süreci ve 1905 te barışçıl yollardan İsveçten ayrılıp bağımsızlığını ilan etmesi, dilin bağımsız gelişmesi sürecine etki etmiştir ve değişik versiyonlara başvurmayı zorunlu kılmıştır.

Bugün İsveçliler ve Danimarkalıların Riksmål ve lansmål dedikleri lehçeleri yeni kitap dili olan Norveç´çeden daha iyi anlamalarını bu sürece bağlamak doğru olacaktır. İsveç Lund Ünıversitesinde yapılan bir araştırmaya göre çok sayıda Norveçli yeni norveç dilini İsveç´çenın bir versiyonu olarak görmeleri de dikkat çekicidir. Ortak kitap dili olmasına karşılık, bugün Norveç´te birçok komün (belediye) kendi okullarında bu iki geleneksel lehçeyi okutmaktadır. Gazeteler bu iki dilden(Lehçeden) çıkmaktadır. Kitaplar bu iki lehçeden yazılıp basılmaktadır.. Bu uygulama da bir sakınca görülmüyor, hoşgörü ile karşılanıyor.

Bu lehçelerın entegrasyonu daha uzun bir zamana ihtiyaç duyduğu gerçeği ile Norveç ulusal bir devlet olarak uluslaşma sürecini bu iki lehçeden ve ortak dil olan kitap dilinden sürdürerek devam etmektedir. Buna rağmen küçük pürüzler ortaya çıkmasına rağmen ulus olarak Norveçlileri birbirinden ayıracak nitelikte olmadı ve hoşgörü temelinde ulus olarak bu sorunu çözme yolu benimseniyor.

Bu iki dil (lehce) arasındaki çekişme uzun bir süreci aldı ve halen devam ediyor. Çekişme aslında hangi lehçenin toplumsal yaşamda değer bulduğu ve hangi lehçenin resmi dil olması sorunuydu. Her taraf kendi lehçesinın temel olduğunu ileri sürerek çekişmeyi gerginleştıriyordu. Norveçte başlayan dil hareketleri giderek kırsal dilin Lansmål´un resmi dil olmasını mumkün kılacak eylemler ortaya çıkıyordu.

1900´lerde bir çok komün ve köyler kırsal dili lansmål´u kendi eğitim dili olarak okullarda okutmaya başladılar. Bu iki dil arasındaki mücadele 1929 e kadar devam etti. Nihayet 1929 da iki dilin(lehcenin) oluşumundan meydana gelen tarafsız bir kitap dilinın Bokmål´un oluşumuna gidildi.

Bugun Kürdistan´ın Güneyinde devam eden dil çeliskilerinin benzerini yaşadı Norveç. Bu süreç burda durmadı. Ortak bir dil bulunmuş, fakat oturmuş bir dil olmadığı gibi halkın adepte olmadığı bir dil idi. Gramatikte ve telafuzde bir çok zorluklar ve çelişkiler ortaya çıktı. Bu süreç bilimsel araştırmalar ve çalışmalarla devam etti. Bu dilin doğru yazımı, fiil çekimleri, hece yapıları yeniden oluşturulmaya başlandı. Bu süreç 1938 lere kadar devam etti. İkinci Dünya savaşının patlak vermesiyle bu süreç sekteye uğradı. Norveç ikinci dünya savaşıyla meşgul olurken dil çalışmalarını arka plana itti.

Dil tartışmaları Ikinci Dünya savaşından sonra yeniden hızlandı. Ancak 1952 de”Norsk språknemd” (Norveç Dil Kurumu) adı altında kurulan bir kuruluş ”kitapdili” veya yeni Norveç dilini düzenli hale getırmeyi amaçladı. Buna karşı ”riksmål” kentdili derneği bu uygulamaya karşı çıkarak 1938 de çıkarmış olduğu dil sözlüğünü ileri sürdü. Buna karşılık yeni bir oluşuma gidildi. 1953 yılında Norveç dil akademisi açıldı. Bu akademide birçok dil uzmanı, dilbilimcisi,yazar, şair ve entelektüell kişiler yer alarak bu iki dilin bir noktada barışmasını sağlayıp bilimsel temellere oturtmak istemiyle çalışmalara başladı. Dil çekişmeleri burada durmadı ve gittikçe tırmanmaya başladı.

Bu durumu yatıştırmak için 1960 ta kurulan Dil Barış Komitesi kitap dilini gözden geçirmek, yeniden düzenlemek için çalışmaya başladı. 1972 de yeni bir Norveç dil meclisi veya kurumu "Norsk sprakråd" kuruldu. Bu kurumda ”riksmal” kent dili temsilcileri de yer aldılar. Bu kuruluşla tartışmaların odak noktası eğitimin hangi doğru yazımının fiil çekimlerinin uygulanacağı noktasında toplandı.

Bu tartışmalarda 1959 da çıkan ”normal öğrenme kitabı” ki bu dilmeclisi språknemden tarafından çıkarılmıştı, büyük tepki gördü.

Aileler çocuklarının öğrendiği Norveç yeni dil formunun üzerini çizerek eski norveç dil formunu kullanmaya başladılar. Bu durum çocukların hangi dili öğrenecekleri konusunda bir karmaşalık yarattı ve cocukları zor duruma soktu. Başkent Oslo´da aileler yeni Norveç dil formunu yaktılar. Bu kargaşalı dil sürecini yatıştırmak için Norveç Yazarlar Birliği devreye girdi. Bu süreç de zorlu oldu ve Yazarlar Birliğinin ikiye ayrılmasınının sancılı sürecini başlattı. Fakat bu süreç başka bir düşünceyi de beraberinde getırdi. Dilde liberalizm sürecini başlattı. Konuşma dilinın yazı diline dönüştürülmesi süreci başladı. Eski danimarkaca dil formunun kimi variyantlarının korunması isteniyordu.

Bu süreç 1981 yılı ile 2003 yılları arasında yeni dil reformları ile düzenlendi. Birçok variyantları kullanarak yeni heceleri, yeni fiil çekimleri ile eğitim ve öğretim kitaplarının basımına gidildi.

Bugün yeni Norveç´çe kitap dili bokmål ile diger lehçeler arasındaki tercihi aileler, yazarlar ve basın yayın özgürce seçme hakkına sahiptırler. Bugün halen yüksek- sesle , özgürce fakat gerçekten karar alıcı olmayan okullardaki dil tartışmaları devam etmektedır. Bu ayrışma ve tartışma sace sözde kalmayarak giderek eğitim dili olarak okullarda özgür seçimlerde de devam ediyor.
Nivîskarê Mêvan
İbrahim Malgir: AKP ve AKP’nin Genel başkanı Erdoğan...
İbrahim GÜÇLÜ: Türkiye’de Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP) (II)
Ahmet Altan: Atatürk’ün ilkesizliği
M.Nureddin Yekta: Kürdü sevmek mi? Ona düşman olmak mı?
Îbrahîm Malgir : Halkların %58 i Değişime EVET dedi!
Aziz Gülmüş : Cehennem Kahkahaları (Mizah Dizisi-2)
Genel sekreterlerin günah keçileri
Dünya Savaşı sonrası ve 1921 öncesi Koçgiriden
KÜRTLERİN İNTİHARI
Abdullah Öcalan’ın sümüğü kadar değeriniz yok mu?
Dersim’de katledilenler Alevi Kürtlerdir ve Öymen “Kral Çıplak” dedi…
TEŞEKKÜRLER SAYIN ONUR ÖYMEN
Gene yakalandı Kürtlüğüm
‘Açılım projesi’ nin yararları
Kürtlerin ‘derin’le ‘adi ortaklığı’
Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli Türkiye’nin Savaş
Devlet/Hükümet ve Öcalan’ın Ortak Tasfiye Hareketi…
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE NASIL İVME KAZANDIRILIR!
BU HOCA BENİ DİNSİZ YAPACAK
Ermeni (Fille) Müzisyenleri ve Kürdistan Müzigi
TC Devleti demokratik güçleri mükafatlandırmalıdır
Belli bir sürecin eşiğinde olmak
KÜRT SORUNU MU, HACIYATMAZ MI?
Günaha ortak olma!
Evin Çiçek: « Komutanım çatışmalar dışında 54 kelle aldım »
Ibrahim Malgir: Barış sloğanı atanlar
Evin Çiçek: Temmuz 1908 ; Konstantinopl’da Jöntürk Askeri Darbesi
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-11
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-10
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-9
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-8
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-7
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-6
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-5
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-4
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-3
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-2
Nezir Alat: Ulus ve çözüm araştırması-1
Halis Açar: Paradoks!