|
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-4 |
2009-07-10 10:19 |
Nezir Akat info@mediakurd.com |
|
Bölüm 4: FINLANDIYA : İsveç ve genel olarak hem Iskandinav ülkelerinin hem de Finlandiya´nın içinde olduğu Kuzey ülkelerinin toplumsal gelişim ve değişimınde 1808-1809 yıllarındaki Rus -İsveç savaşının rolü büyüktür.
Bu savaşla başlayan süreç bir yandan İsveçin başka ülkelerle savaşmaya bir son vermesini, diğer yandan ise Finlandiya´nın İsveçten 600 yıllık bir egemenlikten sonra ayrılmasını beraberinde getirdi. Bu ayrılık Fınlandiya´nın Rus egemenliğine girmesini sağladı. Bu savaş burada durmayarak aynı zamanda Norveç´in 1814 Danimarka´dan ayrılmasını ve İsveç´in egemenliğine girmesini kendi değişleriyle İsveçle bir birliğe gitmesini sağladı.
Rusyanın Kral Alexander İmparatorluğu, Napoleonun onayını alarak, İsveçe ve Finlandiyaya saldırmasiyla başlayan savaş, İsveç ve Finlandiya ordularının güçlü bir direniş sergilemelerine rağmen İsveçin yenik düşmesiyle sonuçlandı. Savaş sonucunda yapılan anlaşmayla İsveç ikiye bölündü. Finlandiya´nın İsveç´ten ayrılmasını getırdi ve bu süreç 1809 da son buldu.
İskandinav ülkeleri, Amerika 1776 ve Fransız 1789 devrimlerı´nin demokrasi ve özgürlük rüzgarının etkisi altında kaldı. Dünya çapında esen romantizmın ve liberallizmın ideolojik düşüncelerının etkisiyle ulusal düşüncelerın yükselmeye başladığı, ulusal-devlet fikirlerinın başlangıç sürecinın dil ve ulusal kültür ile renklendırıldiği bir İskandinav sürecının başlangıcını getırdi.
Bu süreç Finlandiyada diğer ülkelere nazaran geç başladı. Finlandiyada fınce literatürün yayımlanması o dönemde halen dinin etkisi altındaydı. Finlandiya´da dini görüşler içermiyen literatörün yayımı yasaktı. Ancak 1837 de başliyan ulusal nitelikli Fın hareketi 1850 de dahi bu yasaklarla karşı karşıya geliyordu. Bu süreçte Rusyanın egemenliği her alanda görülüyordu. Rusyanın 1800 lerde Osmanlıya karşı tavır koyması, sıcak denizlere inme arzusu, Ingiliz ve Fansızları karşı tedbirler almaya zorladi. Osmanlı ve Rusların Kırım savaşı sırasında savaşı fırsat bilen İngiliz ve Fransız kuvvetleri 1854 te Åland yakınlarında mevzilendi. (Aland, Fınlandiyaya bağlı Isveç´çe konuşan ve İsveç ile Fınlandiya arasında yer alan bir adadır).
1856 da Rusyada başlayan reform hareketi, Fınlandiya ulusal hareketini canlandırdı. Fince dilinden okullar açılmaya başlandı. Yayın evleri açılıp kitaplar basılmaya başlandı. 1863 yılında Fince belli bir statüye kavuştu. Bu giderek Finlandiya´nın bağımsızlık hareketinın gelişmesini etkiledi. Bu arada Sırbistan Osmanliya karşı baş kaldırdı ve bağımsızlık mücadelesini verdi. Sırbistan bağımsızlık hareketi 1875 te Osmanlı egemenliğine son verdi. İşte bu sırada Rusya balkan ulusal hareketlerini destekledi ve Osmanliya savaş açtı. Finland da Rusyanın egemenliğinde olduğu için bu savaşa katıldı. Bolşeviklerın iktidarı ile Finlandiya 1917 de bağımsızlık deklarasyonunu yayımladı. Böylece Finlandiya bağımsız ulusal-devletıni kurduğunu ilan etti.
Rusya, bağımsızlığını ilan eden Finlandiyayı 1917 Ekim devrimi sonucu ilk önce bolşevikler tanıdı. Finlandiya 6 aralık 1917 de bağımsızlığını ilan etti. Beyaz rusların karşı çıkmaları sonucunda hem İsveç hem de bolşeviklerın desteğini kazanan Finlandiya arkasında güçlü bir destek gördu. Almanlar, Osmanlılarla birlikte Rusyayaya karşı cephe açtı. Almanlar, Rusyaya karşı bolşevikleri destekledi. Rusyanın zayıf düşmesini isteyen Almanlar dolayısıyla Finlandiya bağımsızlık hareketini de destekledi. Finlandiyanın bağımsızlığını bolşeviklerden sonra İsveç, Fransa ve Almanya kabul etti.
Fince dili tarihçesi
1800 lerde dünya çapında filizlenmeye başliyan ulusal düşüncelerın etkisinde kalan Fınlandiya, Rusya gibi büyük bir imparatorluğun komşusu olması talihsızlığini yaşadı. Finlandiyanın İsveçten ayrılmasından uzun bir süre sonra karşı karşıya kaldığı en önemli sorun kendi dil sorunlari -Fınce olmuştur. Rusyanın komşu bölümünde halk Rusça konuşurken İsveçe komşu bölümünde de halk laponca (samer) konuşuyordu. Fınlandiya´nın büyük kentlerinde de İsveç´çe konuşuluyordu. Finlandiyanın Fince konuştuğu kesimi kırsal alandı. İsveç´çe kent dili olurken fınce kirsal dili olarak varlığını sürdürüyordu. Finland ulusalcıları Ficeyi kırsaldan Kürdarmak ve ulusun ortak dilini oluşturmak için kentlerde- Isveç´çenın konuşulduğu yerlerde- fıncenın konuşulması için mücadele ettiler.
Bu durum giderek fıncenın şehirlerde de konuşulmaya başlandığı bir sürece dönüştü. halk giderek kendi dilini kullanmaya başladı. Bu süreç giderek ulusal bir dilin Fincenin ülke sathinda oluşmasına katkıda bulundu. Fince objektif olarak varlığını hisetti.
Fınlandiya´da ulusalcılar geçmişi araştırmaya ve incelemeye başladılar. Aydınlar halk mitolojisıne çok önem veriyorlardı.Aydınlar kırsal alanda halk mitolojisini incelerken "karelen" denilen destanlar ve hikayeleri toplamaya başladılar. Elias Löneroth tarafından toplatılan -Kallevalla- daki tarihi destanlar ve şiirlerin Fınce´nın gelişmesindeki rolü çok büyüktür. Finler bunu bir ulusal dil ve kültür devriminin temeli olarak görüyorlar. Yeri gelmişken değinelim- Finceye çevirılen MEM U ZİN destanı Finlandiyada Kürdlerın Kallevallası olarak tarif ediliyor. Kallevalla nın sadece dil açısından değil aynı zamanda ulusal kimliğin oluşumunda da önemli bir yeri vardır.
Bu aydınlanma süreci giderek isveç´çenın Finlandiyada ikinci dil olmasını sağladı. O dönemde isveç´çe halen eğitim dili olmasına rağmen yabancı dil olduğu savı yaygınlık kazandı.
Finlandiya´nın resmi dili gibi yaygınca kullanılan İsveç´çe bu süreçle artık yabancı dil gibi görünmeye başlandı. Belli bir süreçten sonra İsveç´çe konuşan halk- Isveçliler, Fınceye karşı tavrını koymak ve kendi kimlik sorununu çözmek için bir arayış içine girdiler. Kendi kimliklerini tarif etmekte zorlanıyorlardı. Çoğunluk gibi görünen halk azınlığa düşmüş ve kendisini tarif etmekte zorlaniyordu. Çoğunluk dili olan isveç´çe finceye karşı hakimiyetini kaybederken azınlık duruma düşüyordu ve bu halk kendi kimliğini ulusal-devlet olan Fin ulusuna karşı kendi statüsünü formüle etmeye başladı. Bu süreç Fin ile Finlandiyali´yi birbirinden ayıran kavramların tartışılmasına yol açtı. Fin dendiği zaman sadece Fince konuşan ve kendisini Fin olarak tanımlayan halk grubunu tanımlıyordu. Finlandıyalı ise sınırları ve devleti tanımlıyordu. Bu kavram tartışmasında ortaya çıkan diğer bir kavram da "Finland isveçlileri" kavramıydı.
Bu kavram Fınlandiyada yaşiyan ve isveç´çe konuşan azınlığı tanımlıyordu. Bu kavram tartışmaları 1919 a kadar devam etti. Ancak 1919 da çıkan dil yasası ile bu kavram tartışmaları sona erdi. Bu yasaya göre Fınce ve Isveç´çe aynı statüye sahip iki dil olarak ortaya çıkti. İsveç´çe ve Fınce Fınlandiyanın iki resmi devlet dilidırler.
Fınlandiya anayasasına göre:
Finlandiya resmi iki dilli bir devlettir. İsveç´çe Finlandiya´da tarihsel olarak konuşulan bir dil olmasına rağmen ve Fince ile aynı statuye karşılık bu dili konuşan Isveçlilerin, Finlandiya´da ayrı bir ulusu meydana getirdikleri anlamına gelmiyordu. İsveç´çe konuşan Finlandiyadaki isvecliler, Finlanda ayrı bir ulus olarak kabul edilmiyordu. Buna karşılık Fince ve Isveç´çe konuşan bir halkın Finlandiya ulusal devletının birligi ve beraberliği temeline dayanan ve tam olarak netlik kazanmayan bir kimliği ifade ediyordu. Finlandiyada ulusal kimlik tartışmaları halen sonuçlanmış değildır. Çünkü Fin´lerın ırk olarak isveç´çe konuşan kesimden ayrı olduğu tartışmaları da az değildır. Bu görüşe göre İsveç´çe konuşan kesim Fin olmayıp yabancı bir halk grubunu oluşturuyor. Finler ırk olarak estler, İngriler ve Sami ırklarıyla akrabadır.
Bugün Finlandiyada rasıst-ırkçılık "gerçek Fin´adlı hareketın etrafında toplanmaları da bu gerçeği azda olsa ifade ediyor. Finlerın İNDO-EUROPA halk grubundan bir halk olmadığı ve dillerının de bu grüba bağlı olmadığı halde kendilerini tarihsel olarak bu halk grubuna baglamakta tereddüt göstermiyorlar. Oysa İsveçliler İNDO-EUROPA halk grubundan olup dilleri de bu grubun içinde sayılmaktadır.
İNDO-EUROPA dil grubunun keşfi 1700 lerde ilk avrupalıların sanskriti araştırmalariyla ortaya çıkmiştır.Sir William Jones 1786 da avrupa dillerinın tarihsel kökeninde sanskrit olduğu sonucuna variyordu Bu diler savaşçı halk grubu olan Arya eski mitolojiden gelen halkların dilinden gelmediğini ispatlamaya çalışıyordu. Bu konuların tartışması akademik konuları içerdiği ve ciddi arastirmalar gerektirdigi nedeniyle sadece konu geregi deginiyorum.
Bugün Finlandiyada diğer azınlık dillerinın, yasal garanti altına alındığı ve resmi iki dili (-İsveç´çe ve Fınce-nin)bir devlet olduğunun yasallaştırdığı ve devletin anayasasında garanti altına alındığı bir hukuksal süreci yaşamaktadır.
İsveçe´nin, İsveçte resmi dil olmaması ve bu dilin ancak Finlandiyada resmi dil olması nedeniyle Avrupa Birliğinde isveç´çe de resmi bir dil olarak kabul edilmesine neden olmuştur. Yoksa İsveç´çenin Avrupa Birliğinde resmi bir dil olarak kullanılmasını zorunlu kılacak kimi nedenleri yok olacaktı. Aland adası Finlandiyaya bağlı bir adadır. Fakat adanın resmi yasal dili isveç´çedır. Aland bir azınlık olarak Finlandiya da kendi dilini kullanmaktadır. Bunu azınlıklar bölümünde daha genişçe ele alacagım. |
|