|
Îbrahîm Malgir : Halkların %58 i Değişime EVET dedi! |
2010-09-18 10:31 |
|
|
Bu sonuç elbette sevindiricidir. Türkiye’deki halkların geniş bir kesimi, demokrasinin Türkiye’ye yerleşmesine EVET dedi. Demokrasiyi engelleyen, ayırımcılığı esas alan ‘Anayasaya’ HAYIR dediler. KÜRT ulusunun bu denli inkarına, Türkiye’deki halklar ancak bu kadar dayanabildi. Başta kürt meselesi olmak üzere, diğer tüm meselelerin çözümünün yolu açılmıştır ve halklar bunu, kullandığı oylarla evet diyerek, kahramanlıklarını göstermişlrdir.
Çünkü insanların önemli bir kesimi, oylarını binbir zorlukla kullanmışlar ‘Eski zihniyete Hayır’ demek, kolay olmamıştır. Tehditlere rağmen, sandık başına gidip oy kullanmak, kolay olmamıştır. Sandık başına gidip oyunu kullanmak, bazı yerlerde şiddete rağmen gerçekleşmiştir. Bu nedenle bu sonucun halklar açısından büyük bir önemi vardır ve buna sevinmek lazımdır.
Bundan sonrası önemlidir elbette. En önemlisi ‘Kürt meselesini’ haledecek ‘çevreler’, hiçbir provokasyona(kışkırtmaya) gelmeden, bu meseleyi halletmeleri gerekir. Şunu onutmayalım ki, bu meseleyi ‘kışkırtma ve oyunları’ bozarak halledecek olanlar, tarihe ‘kahraman’ olarak geçecekler. Çünkü, bu mesele enazından halkoylaması kadar önem taşıyor.
Bütün sorunları halletmek, kolay olmayacak ve kolay olmayacağı kadarda zor değildir. Önemli olan herşeyi zamanında yapmak ve bunu yapabilmenin en kolay yoluda, bu meseleyi halletmek için, ne aceleye gelmek ve nede bu işi geciktirmek. Bence Türkiye-Kürdistan’ında meydana gelen olayların ‘bir sorumlusu’ vardır ve bunun sorumlusu muhakkak ortaya çıkacaktır. Buna bilmeden alet olanlar ise, yaptıklarının farkına varacaklar ve yaptıkları davranışlardan dolayı pişman olacaklardır. Çünkü, özellikle böyle bir süreçte, yani; böyle başarılı bir sonucu olan halkoylaması sürecinde ve hele ‘ateşkes sürecinde’ olay çıkarmak, halkın çıkarlarına ‘kazık’ sokmaktır. O nedenle, bu tür davranışlardan vazgeçilmesi gerekir; ve Türkiye’de yaşayan, başta Kürt ve Türk halkları olmak üzere ve diğer tüm azınlıkların çıkarına uygun olarak hareket edilmelidir. En başta, ‘ateşkesin kural ve kaidelerine’ uymak gerekir. Eylemler ve kışkırtmalar, yani provokasyon derhal durdurulmalı ve halkların çıkarı herşeyin üstünde tutulmalıdır!
Yapılan bütün şiddet eylemleri ve benzeri, bugünden itibaren yarar yerine zarar getirmektedir. Çünkü her iki halk, yani, KÜRT ve TÜRK halkları ve diğer azınlıklar BARIŞ ve demokrasi için EVET dediler ve buna saygı duymak lazımdır. Yoksa, herşeye rağmen, şiddeti sürdürmek, Türkiye ve Türkiye-Kürdistan’ı halklarının çıkarlarına uygun değildir. Eğer bunu sürdürenler, yaptıklarının bilincinde hareket ederek bunu yapıyorlarsa, buna yurt-sever bir davranış demek, mümkün değildir. Bu eylemleri sürdürenlerin sorumlusu, birkere olsun halklarımızın çıkarlarını öne çıkarıp, örgüt veya şahsi çıkarlarını ikincil plana alsınlar ve bunun mükafatını en kısa zamanda göreceklerine inanıyorum!
Herkesin bildiği açık bir şey varki, insanlarımız barışa, demokrasiye ve özgürlüğe susamıştır ve bu ‘umudun’ gerçekleşmesinin önünü açarak, yapılan ve yapılması planlanan bütün eylemlerden vazgeçilsin!
Özgür ve demokratik bir toplum için, barış diyelim! Selamlar! |
|