Skip Navigation Links
Kurdî » Nivîsar : Kurdistan’a İrşad ekibi
 
Kurdistan’a İrşad ekibi
2010-11-17 13:08

M.Nureddin Yekta
11.11.2010 tarihinde görevi eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoĝlu’ndan devralan yeni başkan Mehmet Görmez; ilk mesajında “Kurdistana İrşad Ekibi” göndereceĝini söyledi.

İrşad ekibi deyince herkes anlarki Kurdistan Bölgesine bir takım sözde din adamı, alim, vaiz gibi zevati kiram’ın! gitmesi ve o bölgede cahil! kalan halkın aydınlatılmasıdır!
İyide nedir bu kelimenin anlamı? İrşad nedir hangi manaları ihtiva eder?
Malumunuzdurki bu kelime arapçadan gelmedir. Kökeni reşede filine dayanır. Reşede; hidayete erdi, doĝru yolu buldu demektir. Rüşd; fiilin mastarı ve hak yolu üzerinde olmak manasına gelir. Erşede; fiilin muteaddi halidirki onu doĝru yola getirdi, hidayet yoluna koydu demektir. Yani yolunu şaşıran, sapıtan, meşru şeylere karşı başkaldıran, asi-isyankar, baĝi olan insanları doĝru yola getirmeye irşad denir. Kısacası bu mezkur irşad ekibi; sözüm ona doĝru yoldan sapıtan, meşru hükümlere karşı başkaldıran baĝi ve asi Kurdistan Halkını hidayete, doĝru yola getirmek için gönderiliyor!

İnsanın vay beeee! bunlar ne kadar da Kürd Halkını düşünüyorlar diyesi geliyor!
Kendi kendime düşündüm acaba bu irşad ekibi zalim ve sömürgeci sistemin paralı tellalları olduklarını, zalimi mazlum, mazlumu asi ve baĝi şeklindegöstererek, sureti haktan görünüp zalimlere hizmet ettiklerinin farkındalar mı? Elbetteki evet!
O zaman ahiretini dünya karşılıĝında satan insanlardan ne beklenirki?
Hele de başı sözde Kürt kökenli olursa, kürtlük yüzü ortaya çıkmasın, makam elden gitmesin diye zalimlerden daha zalim olduklarını çok gördük kurumlarda. Örneĝin işkencelerde kürdçe konuşanlar diĝerlerinden daha çok zalimdi. Belkide sisteme sadakatlarını o şekilde ispatlamaya çalışıyorlardı, ama ne yaparlarsa yapsınlar sonuçta kürd idiler ve yeri ve zamanı geldiĝinde bir çaput parçası gibi harcanacaklardı ve harcandılarda!. Kendi kavmine milletine hain olanların başka kavimlere sadık olacaklarını kim düşünebilirki?

Hatırladıĝım kadarıyla kapsamlı olarak bu üçüncü seferdirki Diyanet Kurdistan’a irşad ekibi gönderiyor. Zaten adettir Türkiye’de her kurumun başına geçen başlar, deneme tahtası haline getirdikleri Kurdistan’da kendi kurumuna göre bir çıkarma yapmaktadır. Kimi irşad ekibi kimi asker ve operasyon. Hani bir Büyükanıt vardı. Operasyonda mutlaka fayda vardır deyip kış ortası mazlum halkın çocuklarını daĝlara sürmüştü de, ABD istihbaratı kesince Başbakana bile haber vermeden arkalarına dönüp bakmadan bir sürü ölü bırakarak geri kaçmışlardı.

Rüşd yaşı; inanç, sistem ve ülkelere göre deĝişse de dünyanın birçok ülkesinde 18dir. 18 yaşını dolduran herkes reşiddir ve kendi başına karar verme, kendi kendini idare etme hakkına sahiptir. Ama Kürdler hariç! Kürdistanı ellerinde bulunduranlara göre Kürdler hala akıl baliĝ olamadılar ve kendi kendilerini idare edemiyorlar, öyle bir hakları yoktur. O yüzden onları sözde velileri durumunda olan işgalcılar idare ederler. Eĝer kürdler hak hukuk talebinde bulunsalar o zaman da terörist, baĝi, isyankar durumuna düşerler, haliyle irşad edilmeleri gerekiyor. Vaizlerle olmazsa silahlarla da bunu yapar işgal kuvvetleri Kurdistanın komşuları.
Allah’ın verdiĝi rengi, kimliĝi, ırkı inkar edenler ne kadar müslüman olabilirlerki kalkıp başkalarını da irşad etsinler. Farklı renklerin ve dillerin Allah’ın ayetlerinden olduĝu ve üstünlüĝün de sadece takvada bulunduĝu iki ayeti görmezlikten gelenlerin imanından şüphe ederim.
Sözde adalet! üzerine kurulmuş, herşeyi Kur’an cizgisinde! olan, insan hak ve hukukuna saygılı sisteme karşı baş kaldıran ve dolayısıyla onların sözüyle baĝi durumuna düşen kürdlerin islah edilmesi için irşad ekibi yolluyorlar. Kürd de insandır ve yaratılış itibariyle her insanın sahip olduĝu haklara sahiptir. Bu haklar Kuran’da iki ayetle tescil edilmiştir. Ama irşad ekibleri bu ayetleri görmezden geliyorlar. 6236 Ayetten ikisi zikretmekte ve açıklanmaktadır. Bana göre o iki ayetin hükmüne inanmayan kafir, o hakları gasbedenler ise enazından zalim, ama irşad ekibine göre ise uygulayanlar meşru devlet ve kendilerine uyulması farz, karşı çıkan ise asidir. Oysa bu iki ayete göre bir milleti veya bir millet rengini hatta fiziki rengini inkar etmek küfürdür. Bir başka ifadeyle Kürdleri inkar etmek küfürdür, Türkleri, Lazalrı, Çerkezleri inkar etmek gibi!..
Kürd ne ister?
Kürd kendi kendini idare etmek ister. Olur mu?
Olmaz!
Neden?
Çünkü (onlara göre) kürdler daha reşid deĝil, daha hidayete ermediler, o yüzden irşada ihtiyaçları var! dimi? Onları mutlaka ya Arap, ya Türk ya da Pers idare etmelidir!..
İrşad ekibi dini bir ekib olduĝu için konuyu daha çok din kurallarına göre izah etmeye çalışıyorum. Meşru; (islama göre Şari’in getidiĝi hükümlere göre idare edilen) devlete karşı baş kaldıranların cezası ölümdür. Böylesi bir durumda herkes meşrunun yanında yer almalıdır, ama eĝer sistem islami deĝilse ve de halkına zülmediyorsa o zaman en başta irşad ekibi olmak üzere herkesin sisteme baş kaldırması farzdır. Şimdi soruyorum Kürdlerin her türlü hakkını gasbeden devletin sistemimi meşru, ya da hakkını istiyen mazlum Kürd Halkı mı?
Sistem kendi zülmüne kılıf uydurmak için herkesi kullanmaktadır, ama ençok sözde müslüman olduklarını iddia eden gruplar kurumlar v.s.

Yıllarca kürdlere dayatılan şudur:
Gelin bize köle gibi teslim olun ve kimliĝinizi inkar edin. Yapmazsanız 29 deĝil 129 kere isyan da etseniz size vereceĝimiz hayırlı bir şey yoktur, bu güne kadar size ne verdiysek yine onu veririz.
Dün inkarla asimile ile, katiamlarla yoketmeye çalıştılar, başaramayınca da irşad ekibleri, özel tv.ler, din kardeşliĝ tezi ortaya atıldı. Sıra şimdi bu plânda!...

11 Kasım günü ortaya atılan bu irşad ekibi konusu, aynı zamanda bana verilen 12,5 yıl siyasi cezanın da yıl dönümü. Bu münasebetle bana yapılan bu zülümde emeĝi geçen herkesi kınıyor ve onları Yüc Rabbimin adaletine şikayet ediyorum. Sadece müslüman ve kürd oluşumdan dolayı bana nice zülümler yapıldı. Belkide ben enaz zülme uĝrayanlardanım, zira birçok aile kökten yokedildi. İşkencelerde gözlerimizin önünde işkenceyle insan öldürüyorlardı. Zerre kadar imanı, vicdanı olanların önce bu zülmü yapanları irşad etmeleri lazım.
Kürdler zaten hidayette oldukaları için bu zülme maruz kalıyorlar.
11.11.2010
M. Nureddîn Yekta