Skip Navigation Links
Kurdî » Nivîsar : iMAge: KEŞKE ADNAN'I GÖRMESEYDİM (!)
 
iMAge: KEŞKE ADNAN'I GÖRMESEYDİM (!)
2013-07-01 09:37

Şûkrî Gûlmûş



İstanbullu yıllardımda.. Çetin Altan (ustadın) dediği gibi; Yani, "Ben genel Yayın Yönetmeniyken..." demem gerekir. O dönemde, Adnan YILDIRIM"ı tanıdım. Adnan ve Savaş BULDAN"ın birlikte açtıkları Yıldırım Şirketleri vardı. Bir gün bürolarına gittim. İki esmer, uzun boylu ve gözleri şimal yıldızı gibi gülen insan beni karşıladı.
Savaş"ı duymuştum. Adnan"ı ilkkez görüyordum.
Saygıyla yer gösterdiler. Oturup birer çay içtik. Ondan sonra da Çınar Oteli"ne gittik. Beraber yemek yedik. Onlar bana, ben onlara hayran hayran bakışıyorduk. Onlar benim Diyarbakır Zindan Direnişçiliğime, bense onların İstanbul gibi bir yerdeki esmeri duruşlarına hayrandım. Bir ara konu "vurma/vurulmaya" geldi. Onlar beni, ben onları uyardım. Ama ne onlar, ne ben bu "vurulma/vurulma"yı ortadan kaldırabilirdik.
x
Partili bir arkadaşım; -ki o zamanlar- 40 yılı bulan bir arkadaşlığımız vardı. Benimle aynı yetkililerle beraber çalışıyordu. O gece Savaş"lara gidecekti. Nasıl olduysa "Ya bu gece bizde kal. Eşim ve çocuklar da seni özlemiş" dedim ve beraber eve gittik. Arkadaşım bize geldi. Ve aynı gece Savaş Buldan"ın evine baskın yapıldı. Arkadaşım değil, Mehdi Zana Savaşlarda çıktı.
Gelen polisler kesin bilgi almış olacaklar ki; Pervin ve çocuklarına aldırmadan kapıları kırarcasına içeri girmek istemişler. Savaş silahına davranıyor. "Siz çekilin ben çatışacağım" diyor ama Mehdi Zana araya giriyor. "Deli misin? Zaten bunu istiyorlar. Açın kapıyı da görelim bakalım bunlar ne istiyor" diyor. Kapı açılıyor ve polisler her yeri didik didik ediyor. Aradıkları partili yok. Olmuş olsa hem onu hem evdekileri infaz edecekleri kesin. Savaş"ı o gece tutukluyorlar.
Olayı duydum. Ertesi gün yanıma Eşber Yağmurdereli"yi alarak Bayram Paşa Cezaevine gittim. Savaş"la konuştum. Bana "Abi sizlere layık davrandım. Tek bir sözcük alamadılar benden ama "O"na söyle kendisine dikkat etsin. O gece O"nun için gelmişlerdi" dedi.
Savaş, kararlı, mert, cesur ve boyun eğmez tavırını sonuna kadar korudu. Lakin dediğim oldu. Bu sefer polisler gece değil, onları güpe-gündüz; herkesin görebileceği bir yerde, Çınar Oteli"nin kapısında aldı. Hem yanlız Savaş"ı değil, Savaş"la beraber, Adnan ve Hacı"yı da aldılar ve aldıktan sonra binbir işkence ederek katlettiler.
X
Bu bir genel infazdı.
Tansu Çiler ve derin devletin bir opersayonuydu.
Bu devlet Kürd olan, Kürdlüğünü koruyan her insanımıza düşman.
Medeni YILDIRIM, Adnan"ın ölümünden sonra doğan bir Kürd genci. Onun tek suçu;
Bir : Bir Kürd ana ve babadan dünyaya gelmek.
İki: Lice"li olmak..
Üç: Adnan"ın yeğeni olmak..
Bu bir "gelmek" ve "olmak" özellikleri öldürülmesi için yeterli gelir.
Yani sizce, bu etkinliği yapanlar, yaptıranlar; Medeni YILDIRIM"ı tanımıyor muydu? Yani hikmet-i ilahi "Polis havaya bir kurşun sıktı ve bizim Medeni uçtu, uçtu gitti kurşuna mı değdi?" Sanmıyorum.
Bence Medeni"yi hedef tahtasına sokanlar, kurşunu atanlar bir noktada birleşiyor. İlahlar bir kurban, cellatlar bir can istiyordu. Bunun da YILDIRIM"lardan olması daha çşk olacaktı (!).
x

Olayla ilgili bir çok yazı okudum. Bir çok TV çekimlerine baktım. Medeni Yıldırım"ın vurulma anı öncesi ve sonrasında; burnuma çok pis kokular geliyor. Hele de kadınları, çocukları ve gençleri mayın tarlasına süren "SERGEDE"nin biri çok soğukkanlı susayınca, işaret verip su istiyor, suyunu "afiyetle" içiyor. Kitle karakol binalarına yürüyüş yaparken bizim "SERGREDE" sırıta sıraıta sırakadem basıyor.
Bu konuda suçlu yanlız TC Devleti,polisi, askeri mi? Başka suçlular yok mu?
Onlar için "YORUM-SUS" diyorum. Söyler ve yazarsam; "Ya Xoca bu.. Yine işi PKK ve KCK"ye yığacak" diyecek onlarca şom ağızlı çıkacak, bir o kadarı da onlara uyacak. En iyisi mi; biz aynı plağı çalalım.
"KAHBE YUNAN (!) KAHROLSUN TC!.." diyelim.
Bir tek soru:
Oraya toplatılan anaların "Em hetta dawi li du Serokê xwene" demesi neyin nesi?
Bunların SER-OK"ları "KALE-KOL" veya "KARA-KOL"a karşıyım, diyebilir mi?
Bu film daha çok sürecek.
Selam ve devamla.
30 . Haziran 2013
Essen-Almanya
şûkrî Gûlmûş