Skip Navigation Links
Kurdî » Nivîsar : RO-ZA: KADİR GECESİ VE DUA...!
 
RO-ZA: KADİR GECESİ VE DUA...!
2013-08-16 20:37

Bu yazıya Allahla kavgam da diye bilirimdim ama Kadir gecesi ve dua bir araya geldiğinde buraya dikkat çekmek istedim.
Ben insanlarla ilişkilerimde konuşulan söylenen sözlere çok dikkat ederim.
Ve davranış eylemlerine de dikkat eder izlerim.
Bu yüzden birinin kendini anlatması yada övmesi beni hiç inandırmıyor.
Yada beni anlatması da bir anlam ifade etmiyor.

Ben kişinin söyledikleriyle yaptıklarını karşılaştırınca ona inanır yada inanmam. Ben gördüklerime inanırım.
***
Allah"lada ilişkim hep böyle oldu onu bana anlatıkları gibi bende ona ne verip ne alacağıma çok dikkat ettim . Hani o her şeyi görür unutmaz ya emin olun onunla ilişkilerimde bende hiç bir şeyi unutmadım.
Bende her şeyi hafızama yazdım.
Yarın o beni sorgularsa hesaba çekerse Bana savunma hakkı verirse benim de ona çok soracaklarım var.
Onu soru yağmuruna tutacam.
Hatta size saçma gelecek belki bağımsız bir mahkeme kurulsa ben kazanırım, avukata da ihtiyacım yok.
HAK OLUNCA KAZANMAK RAHAT OLUR.
***
Bana ona sorgusuz inanmamı söylediler ve sağladılar. Bana ona uyarsan onun dediğini yaparsan sonra ne istesen sana verir dediler. Bunun içinde elini açıp dua edin dediler .. Herkes bunu yapıyordu bende yapmalıydım..
Benim kendimce çok önemli isteklerim vardı. Başkasında gördüğüm her şeyi istiyordum.
İlk başta çok şey istemiyordum Sadece biraz tel bir de lastik ayakkabı istiyordum lastik ayakkabının altını kesip tekerlek yapıp, teli de ortasına takıp sürecektim sürerken de traktör sesi çıkaracaktım hepsi bu.
Lakin lastik ayakkabıyı vermişti ama teli vermemişti.
Beni çok üzmüştü..!
Ona yaptığım bunca yalvarışın sonu bu olmamalıydı? Sonra dondurma istedim, şeker istedim,delikli lastik ayakkabı istedim hiç birini vermedi.
Kavun istedim,karpuz istedim,erik istedim kiraz istedim yine yok.
Hatta isteklerimi vermeyince amcam oğluyla bir kere bostan hırsızlığına da gitmiştik.
Çaldığımız kavun ve hıyarlar acı çıkınca bize ceza verdiğini düşünmüştük.
***
Orta okulda para istedim,kola gofret alacaktım yine vermedi. Ona uzun süre küsmüştüm artık ondan değil babamın yakasına yapışıyordum.
Babamda her defasında yok çekiyordu.
Sırf yok demesin diye ondanda istemeyi kesmiştim. Zaten babamın üstüne bakıldığında yamalı pantolonu tamir edilmiş lastik ayakkabısı onda metelik olmadığını gösteriyordu..
Bu babama has bir durum değildi tabi bu fakirliği hepimiz çekmişizdir. Ortaokulu yatılı okuyordum artık sıkılmıştım sekiz sene boyunca aynı okuldaydım.
Ne olur Allah"ım..!
Güzel bir yer kazanayım derdim,yeter ki bu ilçeden ve hapishaneden kurtulayım artık derdim..
Okul hapishane gibi geliyordu öğretmenlerde gardiyan. Ortaokulda sınava girdim meslek lisesini burslu kazandım.
Ne sevinmiştim ama ona şükürler ediyordum duamı kabul etmişti.
Ee bende bunu karşılıksız bırakmadım ona küsmüştüm ya,onunla barıştım İlçeden ayrılıp van merkeze gideceğim için çok mutluydum.
Yaz dönemi hemen bitsin de köyden de kurtulmak istiyordum bıkmıştım her yaz tarlada çalışmaktan. Yaz dönemi bitmiş okula kaydımı yaptım bir kaç arkadaşla ev tutup okula gidip geliyorum.
O sene sınıfta kaldım..Çalışmıyordum birazda ergenlik vardı, bunu şimdi anlıyorum.
Şunu anlamıştım sanki Allah bana bak salih sana bir yer kazandırırım ama sınıfta bırakırım demişti atmıştı yine kazığını..
Onunla ilişkilerimiz yine bozuluyordu.
Ama ona tolerans verecektim.
Oturdum onunla pazarlığa:
Bak Allahım güzel Allahım Biliyorum ben sınıfı geçmeyi hak etmedim,çalışmadım tembelim ama sen bu defa bana bir kıyak geç, ben senin her dediğini yapacağım, namaz kılacam oruç tutacam zengin olunca da, çok fakir fukara doyuracağım diyordum .hani senin en sevdiğin iş ya..Bak inan bana güven bana bir şans ver ne olursun ..!
Van merkez camide namazımı kılıp çıkmıştım bari beni namazda görsün inansın gibisindendi. Sonra bak Allahım beni sınıfta bırakıp rezil ettirme sağa sola eşe dosta demiştim.
Herkes benimle dalga geçecek derdim . Okul bitti sınıfta kaldım rezil oldum kimse üstüme gelmiyordu ama bende suçlu gibi ortalarda geziyordum..
Babam bana hiç kızmamıştı hatta arada benimle ilgileniyordu belkide farkındaydı.
Bir süre sonra bunu da unutmuştum Ama Allahla aram yine bozulmuştu Koskoca kainatı dünyayı yaratan, benim basit bir isteğimi kabul etmemişti.

Eskiden arada namaz kılarken namazı da bırakmıştım. Birde ona namaz mı kılacaktım ..!
Okul zamanı gelip çatmıştı aynı okula bir daha gidemezdim tüm arkadaşlarım üst sınıfta ben altan bakamazdım onlara.
Abim istanbul da okuyordu Beni de yurda alıp yeniden bir okula başlatacaklardı bu bana sıcak geldi.
Yeni bir okul yeni ortam yeni ve en büyük herkesin hayalindeki şehir.
Bu beni heyecanlandırmıştı.
Hani Allahla küstüm ya işimi bozar diye korkuyordum bu defa bozmasın diye yine barıştım onunla.
Bu şansı oda vermişti bana işimi bozmamıştı ama mesefeliydik ne ben ondan bir şey istiyorum nede ona ibadet ediyorum.
Sanki böylesi ikimiz için daha iyiydi.

İstanbul"a geldim yaz dönemi daha okulların açılmasına 15 gün var yurtta kalıyorum kayıt işlerine bakıyorum.. bir gece yarısı biri bana dokunarak kalk kalk dedi şakirt , kalktım hayırdır dedim. Kalk namaz kılacağız dedi.
Ben şakirt değilim ki namazda kılmam dedim . Şakirt kuran talebesi demekmiş ,ben şahıs ismi sanmıştım. Ertesi gün abime söylediğimde anlamıştım artık dini bir camaate düştüğümü.
Van da da benle ilgilenmiştiler ben kaçmıştım Sizin Anlayacağınız Allahın tuzağına yakalanmıştım.
Bu defa beni fena oyuna getirmişti Burda da sanki seni istanbula götürürüm ama burnundan getiririm demişti, bana öyle geliyordu ondan korkmuştum çekiniyordum.

İstanbul denince aklıma hep gezmek, deniz, parklar, güzel kızlar ve aşklar gelirdi.
Ama ben cemaat evine düşmüştüm bendeki şansa bak..
Artık Allah"la iyice içli dışlı olmuştuk ben namaz kılar oruç tutardım ama bir şey beklemezdim görevim borcum biliyordum..
Hem böyle yaparsam istediklerimi vermese de en azında cezalandırmaz tuzaklar kurmaz diye düşünüyordum.
Ama o da madem beni yaratmış arada bana yine kıyak yapmasını isterdim.

Liseyi bitirdim, cemaatte geçen 3 yıl bazen sıkıntılı bazen iyi geçmişti sonunda da kötü ayrılmıştık.
Çok uzatmak istemiyorum Allahtan yine bir şeyler istemiştim zamanına göre Motor istedim,araba istedim,güzel iş istedim.
Para istedim aşk istedim hatta bazen öyle oldu ki burada söylemeyeceğim şeyleri de istedim hiç mi hiç birini vermedi.
***
Dinsizliğim den sonra bile duayı aklımdan çıkarmamıştım.Hala inanıyordum sanki,yada inanmak istiyordum.kolay değil yılların paslarını temizlemek. Bir arkadaşımı kıramayıp bir dergaha sohbete gitmiştim.
Sohbetin sonunda açtık ellerimizi dua ediyoruz.
Hoca; Allahım islamı yer yüzüne hakim kıl.diyordu..
Hakim değil kullanılıyor Allahım islam alemine huzur ver diyordu.
Islam tarihi boyunca huzur olmamış Allahım Birliğimizi bozma bizi dahada birleştir diyordu.
Ne birlik var ne olacak.
Allahım ümmeti muhammede zenginlik ver diyordu, en fakir ve sefil halk bu ümmet.
Anladım ki duanın hiç bir zaman faydasının olmadığını ..!
Bir dahada asla dua etmedim ve etmem de edenleri de iyi niyet temenisi olarak alır algılarım..
Dua insanı kadere terk edilmişe,hazıra tembeliğe iter.
Dua toplumlarına bakın dünyanın en az gelişmiş ve an çok şiddet olan toplumlarıdır.
Birileri sizi dualarla avuturken kendisi de cepleri dolduruyor.

ROJAVADA KATLİAMIN OLDUĞU BİR DÖNEMDE BAZILARI DA DUA EDER DURUR İŞLEYEN BİR EL DUA EDEN BİN ELDEN ÜSTÜNDÜR sözünü unutmayalım.
Eğer dualar kabul olmuş olsaydı bu gün dünyanın en güzel gelişmiş zengin halkları müslümanlar olurdu.

Kadir gecesinin olduğu bu günde insanları sabahlara kadar uyutmadan dua ve namaz kılmasını teşvik etmek kimseye yarar ve fayda getirmez.
Az uykusuz kalmadım sabahlara kadar namaz ve dua ettim.

Son diyeceğim insanlarla ilişkilerinize baktığınız gibi hafızanız da sakladığınız gibi Allahla da ilişkinizi hafızada tutun onu daha iyi anlarsınız

msd_belkom@hotmail.co
M.Salih Demir