Skip Navigation Links
Kurdî » Nivîsar : iMAge: APO'YA TAPANLARA APOCU DENİR
 
iMAge: APO'YA TAPANLARA APOCU DENİR
2014-04-04 10:32



İki PKK vardı.
Birincisi: Ankara/Tuzluçayır Takımlı.
İkincisi: Kürdistan katılımlı kadrolu, Diyarbekir Zindan damgalı olandı.

Birincisinin başını Abdullah Öcalan, ikincisinin ise Hayri Durmuş çekiyordu.

1978"da Lice Fis Köyü"ndeki 1. kongre o-larak adlandırılanda Durmuş; ""Şartlara göre Özereklik de düşünülebilir"" demişti.Ve kendisi de PKK/MK"nın yürütmesinde görevliydi. Yakalandığı andan ölene kadar sorumluğunu kabul etti.
Durmuş içerde, Öcalan dışardaydı (...)

x

1978 doğumlu kuşak bu tarihi bilmez. O zaman 1978"dan günümüze kısa bir iki farklı PKK tarih dersi verelim.
1970 ile 1974 arası tarihlerde Ankara"da üç ciddi toplantı yapılmıştır.
1-Çubuk Baraji Toplantısı.
2-Tuzluçayır Toplantısı.
3-Dikmen Toplantısı.
Birinci Çubuk Toplantısını (Halen İsveç Stockholm"de yaşayan) Baki Karer"den dinledim. O, ""Bu kaydadeğer bir toplantı değildi. Bir piknik havasında geçti. Yedik, içtik eğlendik. Hatta Abdullah arkadaş bir iki biradan sonra sarhoş oldu. Onu zorla eve taşıdık"" diyordu.
İkinci Toplantıyı İbrahim Şahin"den dinledim. Oda hala Almanya"da yaşıyor. Cezaevinden çıktıktan sonra PKK ile ilişkilerine son verip ticarete atılan tek işçi kökenli, Sıvas/Gürünlü bir yurtseverdi. Şimdi yurtserlikten eser kalmamış. Ama hala Gürünlü olmasından dolayı Mustafa Karasu"ya hayran ve Kemal Pir aşığı bir insan.
Bu toplantı çok ciddi. Seçme insanlar katılmış ve katılanların büyük çoğunluğu hala yaşıyor. Aslında (Öcalan PKK"sının) ana damarını bunlar oluşturuyor. Demirel bu toplantı için "" YILANIN BAŞI DAHA TUZLUÇAYIR"DAYKEN EZİLMELİYDİ"" demişti. Burda sorulması gereken ""YILAN KİM?""....
3- Toplandı Ankara Dikmen"deki toplantıdır. Bunu da halen yaşayan ve Almanya/ Münih"te ikamet eden Fuad Çavgun"dan dinledim. Bu toplantıya kendisi Urfa/Hilvan"dan gelip katılıyor. Karma bir toplantıdır. Bir nevi yanıltma toplantısıdır. Gelenlerin bir kısmı hemen ayrılıyor. (...)
Daha sonra toplantıya devam ediliyor. Divan başkanı Dilaver YILDIRIM"dır. Toplantı sonucunda ""ÜLKEYE (KÜRDİSTAN"A) GİRME KARARI"" alınıyor. Bu toplantıdan sonra herkes bir ayrı bölgeye gidiyor. Çavgun Urfa, Haki Batman (sonra Antep)" geçiyor. Şahin Dersim"e. İsmet Diyarbakır"a.. Hasılı herkes bir bölgeye gidiyor.
Abdullah Öcalan ve Kesire Yıldırım Ankara"da kalıyor. Sonra Öcalan Kesire ile ""YILDIRIM NİKAHIYLA EVLENİYOR"" ve doğal olarak YILDIRIM soyadının yanına ÖCALAN ekleniyor. Belli bir dönem Kesire YILDIRIM soyadında direniyor. En sonunda ""ÖCALAN"" oluyor.
Burda düşünlemesi gereken şey; acaba Öcalan YILDIRIM"lara damat olmakla sağlam limana mı yanaştı, yoksa Kesire Öcalan kucağına verilerek yem mi oldu. Hatta ben -zaman zaman- YILDIRIM İle ÖCALAN arasında bir iletici kayışı olduğunu düşünüyorum.
x
Kürdistan"ın çeşitli illerine dağılan -gerek Tuzluçayırlı kadrolar, gerek buna dahil olmayanlar- bu tezgahtan habersizdir. Nitekim Batman"da tutunamayan Haki Karer Antep"e geçiyor. Öcalan ve Kesire"nin Ankara"da kalmasından dolayı sıkıntısını dile getiriyor. Haki"nin sıkıntıları.
1- Öcalan ve Kesire"nin ""Yıldırım nikah ile evlilikleri de ne oluyor? Biz burda devrim işleriyle uğraşırken bu nikahta nerden çıktı? Derhal ikisi de Ankara"yı terk edip Kürdistan"a gelmelidirler.
2-Öcalan ve Necati Kaya (Pilot"un ilişkileri sorgulanmalı ve bu ilişkiye son verilmelidir. Çünkü Öcalan Necati Kaya (Pilot)"la bireysel ilişki kurup Kars ve Ağrı"ya tur düzenliyor ve ordaki yurtseveler ""Pilot Ajandır. Ajanın yanındaki adam da kim?"" diyorlar. Kars ve Ağrı"daki arkadaşlar da rahatsız oluyorlar. Çetin Güngör duruma müdahele ediyor ve eleştirilere katılıyor.
(...)
Haki Karer"in bu harekete katılımı çok farklıdır. Baki"nin ifadesine göre "" Öcalan bizi aldattı. Biz Lazlar (veya Türkler) olarak bu harekete katıldık. Savaş alanı Kürdistan ama mücadele iki ortak halkın olacaktı. Bizim dışımızda Dersimli (Aleviler), Yurtsever Kürdistanlılar (Hayri Durmuş"un grubunu kast ediyor.) Çünkü 1977"lere kadar Hayri"nin etrafında ismi konmamış bir grup var. Yani Hayri Ankara"da ne Kürdleşti ne Abdullah Öcalan"la devrimci olmuştu. Belki olanlar vardı. Ama Hayri farklıydı. Farklı olduğu için de 1978"deki Fis toplantısında farklılığını kayıt altına aldırdı. Lakin bu sıradan toplantıya 1. KONGER dendi. Eğer Abdullah Öcalan Genel Sekreter olmamış olsaydı asla Lice/Fis"teki toplantı 1. KONGRE olmazdı. Alelacele yapılan bir durum tespiti toplantısı birden bire KONGER olur. Oysa daha PKK ne kurulmuş ne kurumlaşmasını sağlamıştı. Daha Mardin gibi önemli Kürdistan şehrinde ne temsilcilik ne komite vardı ne de FİS"e katılan bir tek ferd vardı. Yani yok muydu?
Zaten Fis toplantısından sonra Mardin İl Teşkilatı kuruldu. Onu da üetlenen Abdullah Öcalan olmuş...Buna benzer bir çok il sahipsiz ve örgütlenme dışında kalmıştı. Eğer hakkıyla bir kongre olsaydı bu katılım sayısı 16/17 kişi değil 100"leri bulurdu.
x
Haki itirazının kurbanı oldu.
Hakiden önce daha tam olarak PKK örgütlenmesi içinde resmi görev almayan Halil ÇAVGUN"un katledilmesiyle Süleyman"lar vuruldu. Teslim alındı.
Haki"nin Öcalan tarafından ortadan kalırılmasıyla da hem Haki KARER gitti hem de Antep"te onu destekleyen onlarca kadro telef edildi. Ayrıca bu işin başarısızlığı da Cemil BAYIK"a fatura edildi. Öcalan"ın Bayık"ı düşürmesi Haki Olayı ile başlar.
Öcalan ve Kesire"nin Diyarbakır"a taşınmaları.
Öcalan her şeyi kitabına uydurmuş durumdadır.
Kesire Öcalan, Diyarbakır Çınar ilçesine öüretmen tain edilir. Enver Polat adlı bir subayın evi boşaltılır. Öcalan ve Kesire bu evde kalır. Yani asayiş berkealdır. Herhangi bir koğuşturma, soruşturma ve süpheye karşı savunma şu olacaktır.
""Eşim Kesire Öcalan öüretmen olarak Çınar"a tain edildi. Ben de eşime yakın olmak için eski çalışma yerim olan Diyarbakır"a yerleştim."" Öyle ya.. Abdullah Öcalan Ankara Tapu Kastro"dan mezun olup Diyarbakır"a tain edilmemiş miydi? Bundan daha makul bir gerekçe olabilir mi?
x
Burda dersimimize ara verelim.
Ankara"dan çıktık. Gruptuk. Kürdistan"a indik grubu genişlettik. Şimdi PARTİLEŞTİK, ÇELİKLEŞTİK... Öyle mi? Bakalım Ankara Grubu Kürdistan"da nasıl partileşecek, nasıl çelikleşecek?... Buda bir başka ders konumuz olsun. Her ders (normalde) 45 Dakikadır. Biz süreyi çoktan geçtik.
Zil çaldı. Paydos.. Çocuklara değil yetişkinlere yönelik dersimize devam edeceğiz.
(...)
22 Martt 2014, Cumartesi...
şûkrî Gûlmûş