Skip Navigation Links
Kurdî » Nivîsar : Jin û Jiyan: DÜNYA BİZ OLMADAN DA DÖNER...
 
Jin û Jiyan: DÜNYA BİZ OLMADAN DA DÖNER...
2013-06-26 16:25

Pervîn Bilgin

Bazen insan kendisini güncel konulara kaptırır.
Bir yandan TV"ler, bir yandan basın, bir yandan internet ve bir yandan da sanal alem… derken,
İnsan kendisini çıplak bir atın sırtında hisseder... Yelelerine yapışır, at dolu dizgin, uçarcasına yol alır. İnsan ve insanlık halleri bunlar.
Ve böylelikle kendimizi, kaptırıyoruz günlük yaşamın hengabesine...

Son üç aylık süreden beri, güncel siyeset, medya ve basından kısmende olsa uzaklaşmıştım.
Herkes "Gezi.. gezi..Olayları ve eylemler" diye yazmaya başlayınca ben de; haliyle uzak kalamdım. Basını taradım. Gezi Olaylarına bir iki yorum yaptım.

Şimdi de şunu düşünüyorum.
Gündemi oluşturanlar bizi de bu gündemin içine atıveriyorlar.
Sahi Gezi Olayı daha öncen planlanmış ve gündemi değiştirmenin bir başka aracı olmasın?
Çünkü Viktor Hugo şöyle bir belirleme yapar.
‘’Bir parça ayaklanma hükümetin istediği bir şeydir.
Kural: ayaklanma, deviremediği iktidarları sağlamlaştırır.
Orduyu dener, burjuvaziyi pekiştirir; polisin pazılarını gerer; toplumsal kemik yapısının gücünü saptar. Bu bir jimnastiktir; adeta bir sağlık korumasıdır. İktidar bir ayaklanmadan sonra, friksiyondan sonraki bir insan gibi, kendini daha rahat hisseder.’’
Gezi olayı da aynen böyle oldu. İlk etapta, büyük heyecan ve yılların birikmiş bir öfkesinin dışa vurumuydu. Düzenden, ekonomik krizden, herhangi bir durumdan rahatsız olan kesimler bu eyleme katıldı. Bazen de masum bir havaya büründü.
Bu eylemde üç de can yitirildi. Şimdi de bu ölen gençler bazılarına "sembol" olarak ve başka fırtınaların kopuşuna sebep olacak(!).

Biraz sağlıklı düşünecek olursak, daha dün en büyük gündem "Ateşkes" veya "Barış Süreci" değil miydi?
O zaman;
1- Bu Gezi Eylemi; ilerde siyasal iktidara yürümek için biriken öfkenin gazını almak, o gücün içini boşaltmak olarak görülemez mi?
2- Viktor Hugo"nun belirlemesi bu anlamıyla burada hayat bulmuş olmuyor mu?
3- Kürd ve Kürdistan Sorunu"nu öteleyen "Barış Süreci" bile unuturulmadı mı?

4- Bu eylem hükümeti güçlendirdi mi? Zayıflattı mı?
Ben sadece kafamdaki bazı soruları ortaya döktüm. Aslında bunların her biri birer makale konusudur. Ama gündem çok hızlı gelişiyor veya geliştiriliyor. Bazen de gündemin dışında ülkeyi, bölgeyi ve dünyayı izlemek gerekir. Sakin bir kafayla ama…
Sanıyoruz ki; biz bu sahte gündemin içinden çıkarsak, Dünya bizsiz dönmez. Hayır, böyle bir durum yok. Biz olsak da, olmasakta dünya dönecek. Ancak, bazen gündem dışına çıkarak, kendimize, doğaya dönersek hem dinlenir, hem de daha sağlıklı düşünerek olayların analizini yapabiliriz. Size tavsiyem; bazen sıradan işler yapın. Küçük şeylerle mutlu olmaya çalışın. Sevdiklerinizi, ihmal ettiklerinizi hatırlayın. Onlarla ilgilenin. O zaman bunun temel bir ihtiyaç olduğunun farkına varacaksınız.
Yada hep yaptığınız şeyleri değil, hiç yapmadığınız, denemediğiniz bir şeyi yapmaya çalışın.
Mesela; kırlara açılın, yüksek sesle türkü söyleyin.
Mesela...

26.06.2013
Pervîn Bilgin
Pervin Bilgin