|
Ali BURAN: GÜNEY Kürdistan'in bağımsızlık koşuları |
2011-03-31 22:56 |
|
|
Ali BURAN
Yıllar önce Ankara"da Tandoğan Meydan"ın da düzenlenen bir mitingde;150-200 kişilik bir Kürt öğrenci gurubu, diğer katılımcıların şaşkın bakışları arasında BM için kürtçe, şu marşı okuyorlardı.
Koma Milletan, eman eman!… (Ey Bm ‘ler aman, aman)
Xelkê em kuştin avêtin çeman(El bizi öldürdü derelere atılar)….
Koma Milletan, hûn pûtperest in. (BM ‘ler siz putperstmısınız?)
Derheqê Kurdan de hûn gelek sist in (Kürtlerin hakları konusu olunca niye gevşeksınız.)
Birçok Kürt yetkilinin Irak"ta samimi bir federasyonun tesis edilmesi, Kürtlere kapsamlı bir özerklik tanınması, kuzeydeki petrolün idaresinde kendilerine önemli söz hakkı verilmesi halinde bunu da kabul edeceklerinden söz ediyor..
Güney Kürdistan da bulunan PKK militanlarıyla ilgili olarakta, Güney"li Kürtler PKK"yı bir baş ağrısı olarak görüyor, Çünkü sorun TC sorunudur. Bakınız BDP/PKK diyorlasrki sorun ERBİL de çözülmez Türkiye de çözülür.Ama aynı halka mensup kardeşlerinin kanlarını dökmeleri ihtimali oldukça düşük ve zor olduğu ifade ediliyor. Kek Mesut"un Kürdün Kürde ihaneti gerilerde kaldı ifadesi bunun kanıtıdır.Onun için Iraklı Kürtler bunun yerine, Türklerin kendileriyle müzakereye oturmasını istiyorlar.Ama bir tüm Kürtlerin ittifakiyla.
17 Eylül Tarihli Ingiliz Ekonomist dergisi" Iraklı Kürtler beş-on yıl sessiz kalır, sınırlarının güvenliğini sağlar, ekonomilerini işler hale getirir, kapsamlı bir demokrasi olmasa da bir nebze özgürlük inşa edebilir ve Irak"ın geri kalanındaki sorunlardan uzak kalmayı başarırsa, kendi kaderini tayin etmek isteme hakkını dünyanın görmezden gelmesi imkânsız olacaktır." deniliyor..
Kürtler bugün ve geçmişte egemen güçler tarafından sınırları cetvelle çizilen bir çok devletten daha fazla uluslararası toplumun kabul ettiği bütün standartlara göre, kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip olan bir halktır. Kürtler bölgenin en kadim halklarından biridir. Osmanlı döneminde 17,TC döneminde 27 defa başkaldırı olmuştur.Bu direnişlerin tümü kan ve zülümle bastırılmıştır.
Toprak,Dil, kültür ve tarih bilinci açısından Araplardan, Farslardan ve Türklerden ayrı olan Kürtler, tarihte hiç güzel gün yüzü görmedi. 1.Dünya Savaşı ve Osmanlı Imparatorluğu"nun çöküşünün ardından, savaşı kazanan müttefikler Kürtlere ayrı bir devlet vaadinde bulunmuş, ancak sonraları Britanya ve Fransa"nın emperyalist çıkarları, Wilson"un kendi kaderini tayin hakkı ilkelerinin önüne geçince, Kürtler yüz üstü bırakıldı. Bu gün 85.000 km2 lık alana sahip GÜNEY KÜRDISTAN hariç, 490.000 km2 ye sahip Türkiye, Iran ve Suriye"de kendi topraklarında, modern hukukta kiracı hakkına bile sahip olmadan sömürgeci devletlerin egemenliği altında yaşmaktadırlar.
Deniliyor ki , Irak paramparça olursa herkes kendi yoluna gidecek. Şiiler Araplar ayrı, Sünniler Araplar ayrı devlet kuruyoruz derlerse, peki Kürtler ne yapacaklar?
Bu gün Kürtler varlıklarını sürdürüyor ama Türkiye dahil komşu devletlerin baskıları ve isteği dışında oluyor. Bu ara TC Güney"le ilişki kurma girişmeleri olmasının nedeni Tüccar devlet anlayışıdır. Buna rağmende,bir yandan da operasyonlar devam etmektedir.
Irak Kürtlerinin Türkiye ile AB"ye girme hesapları yaptığı iddia ediliyor. Bu da doğru bir seçim, acaba Türkiye"ye göbeğinden bağlı bir bağımsız Kürt devleti Türkiye için bir kazanç mi olur?. Ya da Türkiye"nin korkusu bağımsız devlet oluşursa kendi tabirleri ile "" bizim Kürtlerimiz de onlarla birleşir diye."" Bu anlamda Kürdistan bağımsızlığını ilan ederse bu gün dünya ve Bölge koşularına göre bir çok gelişmler olanaklıdır.
Biz Kürtlerın ÜTOPYASI özgür ve bağımsız Kürdistan olmalıdır.
KOSOVA"NIN 17.Şubat"ta bağımsızlığını ilan etmesi Uluslararası bir çok tartışmalara yol açtı. Başta ABD, bazı AB ülkeleri ve Türkiye hemen KOSOVA"YI tanıdılar.
Günümüzde Kürdistan"ın Devlet olmanın statüsünü kazanması için;
1) Sınırları ve belli bir toprak,
2) Nüfus ve yerleşik insan topluluğu
3) Istikrarlı bir hükümet
4) Uluslararası ilişkilerin devamı gibi.
Işte bunlar mevcut ise geriye Bağımsızlık ilanı kalır. Kürdistan bu gün Türkiye,Iran, Suriye, kısmen Irak ve deniz ulaşım yolları güçlükleri olmazsa, Kürdistan saydığımız bütün koşulara sahiptir.Bir çok devletler ve oluşumlar günümüzde FACTO olarak işleyişe başladı mı egemenlik haklarından faydalana biliyorlar.Örneğin;Sırbistan artık Kosova"ya saldırma cesaretini kendinden bulamaz.Çünkü KOSOVA BM güç kullanma yasak sözleşmesinin teminatı altındadır. Bu sözleşme her iki blok tarafından soğuk savaş döneminde imza altına alınmıştır.Aslında Kürdistan Ekonomi,siyasi ve uluslar arası dengelere göre bağımsızlığa çok yakın bir ülke. Geçen yıllarda BM Teşkilatı"nda ise, başını Sovyetler Birliği"nin çektiği, Yugoslavya, Iran, Türkiye, Suriye ve onların arkasındaki devletlerden oluşan bir ittifak; Kürtler için BM "e, giden tüm kanalları tıkamıştı.. 2000 yıllarında, BM öncülüğünde NATO ve AB güçlerinden oluşan birliklerin, Yugoslavya ve Afganistan"a yaptıkları müdahalelerden sonra, öz vatandaşlarına kötü davranan şövenist rejimler, azınlıklar üzerinde, istedikleri gibi baskı uygulama imkanına sahip olamıyorlar artık..Bu anlamda Kürtler için önemli olan BM üyelik statüsü kazanıp Dünya da meşrutiyet kazanmaktır.
En önemli süreç buradadır. Çünkü BM güvenlik konseyi talebinizi genel meclise iletilmesi uygun gördüğünde, genel mecliste üçte iki çoğunlukla sözleşmeyi yerine getirebilecek barış sever ekonomisi ve siyasi istikrarı olduğuna bakıp kabul edilecektir.Işte o zaman bütün Kürtlerin rüyası olan bağımsız Kürdistan olacaktır.
SLOMO AVINERI diyor ki"" BM, himayesi altında Kıbrıs"ın Rum ve Türk toplumları, adanın geleceğine dair bir referandum yaptı. Sonuç çelişkiliydi, girişimi başlatanların istediği gibi çıkmadı. Ama sonuç olarak toplumların kendi geleceklerini tayin hakkı kabul edildi.
Niye aynı hak Irak Kürdistan"ında kabul edilmiyor?
Belki de siyasi korkuları ve uluslararası hukuku göz önüne alarak, Kürt bölgesindeki plebisite başlangıçta sadece danışma statüsü vermek daha uygun olur. Bu bile, uzun süredir baskı gören ve gün ışığına çıkması engellenen bir halkın iradesinin meşru bir şekilde ifadesine yetiyor.
Böyle bir referandum, Irak"ı asıl parçalayanın kendi şiddetleri olduğunu anladıklarında, Arap Sünniler ve Şiilerin de ilgisini çekebilir.""
Belki de Iraklı Araplar sonunda şiddetin faydasız olduğuna ve cezasını da kendisiyle birlikte getirdiğine kani olur. Böylece bakarsınız şiddeti azaltıp Irak"ı yeniden birleştirmek için Kürtleri kendilerine örnek almaya başlarlar.
Kürt halkının nesillerdir maruz kaldığı adaletsizlik artık düzeltilmeli.
Deniliyor (Kudüs Ibrani Üniv. siyaset bilimi profesörü, 5 Mayıs 2004)
Işte SLOMO"NUN dediği gibi Kürt Halkı yüz yıllardır maruz kaldığı imha ve yok olma sürecinden ancak böyle kurtulur. O zaman Kürdistan ve Kürt halkı yüzyıllardır verdikleri mücadele sonucu tarihe not düşecektir. |
|