Skip Navigation Links
Kurdî » Nivîsar : İsmail Beşikci: Birey Toplum İlişkileri
 
İsmail Beşikci: Birey Toplum İlişkileri
2016-11-22 21:01



Araplar, Farslar, Türkler, Kürdlerin yönetiminde çok önemli rol almışlardır. Kürdçe ilkel bir dildir, Kürdlerin bu ilkel dille dünyaya açılmaları, uygar dünya ile ilişkiler kurmaları mümkün değildir. Kürdler, ancak Arapçayla, Farsçayla, Türkçeyle dünyaya açılabilirler.

Kürdleri, Kürdistan’ı bölen, parçalayan, paylaşan devletler, Kürdler hakkında çok olumsuz düşünceler geliştirdiler, Kürdler hakkında çok olumsuz duyguların oluşmasını sağladılar. Bu düşünceleri, duyguları kısaca şu şekilde ortaya koymak mümkündür.

Kürdler ilkel bir halktır, Kürdler kendi kendilerini yönetemezler. Onları, şimdiye kadar hep uygarlıkta daha ileri gitmiş milletler yönetmişlerdir.

Araplar, Farslar, Türkler, Kürdlerin yönetiminde çok önemli rol almışlardır. Kürdçe ilkel bir dildir, Kürdlerin bu ilkel dille dünyaya açılmaları, uygar dünya ile ilişkiler kurmaları mümkün değildir. Kürdler, ancak Arapçayla, Farsçayla, Türkçeyle dünyaya açılabilirler.

Arap toplumunun, Fars toplumunun, Türk toplumunun, Kürdler / Kürdistan hakkındaki düşüncelerini şekillendiren süreç, devletlerin bu olumsuz düşünceleri olmuştur.

Arapların, Farsların, Türklerin, Kürdler hakkındaki duygularının oluşmasını sağlayan gelişmeler, devletlerin bu olumsuz tutumudur.
Devletler, yüz yıla yakın bir zamandır, çok güçlü bir propagandayla, bu olumsuz düşüncelerin, duyguların oluşmasının sağlamıştır.

Devletlerin eğitim kurumları, askeri kurumları, kamu yönetimleri bu propaganda da çok etkin bir görev almıştır.

Basın, etkin bir görev almıştır. Devletin, üniversite, yargı gibi iki temel kurumu, bu propaganda sürecinde etkin bir şekilde kullanılmıştır. Din, aile, spor, gibi kurumlar, sendikalar vs. bu şekilde yaygın bir şekilde kullanılmıştır.

Toplumla birey arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Bireyin düşüncelerinin, duygularının oluşmasını sağlayan, tavır ve davranışlarını belirleyen de toplumun bu düşünceleri ve duyguları olmaktadır.

Devletler bu olumsuz düşünceleri ve duyguları, Arap, Fars ve Türk toplumlarına, giderek, Arap, Fars ve Türk toplumlarına aktardığı gibi, Kürd toplumlarına da aktarmaktadır.

Yüz yıla yakın bir zamandır Kürd toplumunun Kürdler, Kürdistan hakkındaki duygularının biçimlenmesini sağlayan da devletlerin bu tutumu olmuştur. Bu, kendi kendine güven duygusunu sarsıcı bir durum yaratmıştı. “Araplardan ayrı yaşayamayız”, “Ancak Türklerle birlikte yaşarız” gibi düşünceler, duygular bu şekilde oluşmuştur.

“İyi ki Arapça, Türkçe, Farsça var da uygar bir dünya ile ilişki kurabiliyoruz, uygar dünyaya açılabiliyoruz.” deniyor.
Pek çok Kürd, Arap, Fars, Türk olmadan bir yaşam sürdürülemeyeceğini düşünüyor.

Kürd toplumuyla, Kürd bireyleri arasında sıkı bir ilişki vardır. Kürd bireylerinin düşüncelerini, duygularını, tutumlarını belirleyen de Kürd toplumunda oluşan bu düşünceler ve duygular olmaktadır. Bu kendi kendine güven duygusunun da silinmesi anlamına gelmektedir.

Kürdler iki yüz yıldır özgürlük ve vatan mücadelesi yürütmektedir. Bu, daha iyi bir gelecek kurmak için mücadele yürütüldüğü anlamına gelmektedir. Bu mücadele sürecinde bile devletlerin Kürdler hakkında geliştirmiş olduğu bu düşüncelerde, duygularda bir kırılma olmaması şaşırtıcıdır.

Şunca mücadelenin, bunca ağır bedellerin ödenmesinin Kürd dil bilinci, Kürd ulus bilinci, Kürdistan bilinci yaratamamış olması şaşırtıcıdır.

İşte bu aşamada Kürdistan başkanı Mesud Barzani’nin bağımsız Kürdistan’a vurgu yapması, bu olumsuz durumda kırılmalar yaratan bir süreç başlatmaktadır. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin bu tutumu Kürdlerde kendine güven duygusunun oluşmasını sağlamıştır.

Kürdlerde kendine güven duygusunun gelişmesinin şüphesiz çok önemli sonuçları olacaktır. 1990’lardan itibaren yaşam bulan Kürdistan Bölgesel Yönetimi “Kürdler kendi kendini yönetemezler” anlayışını da çürütmüştür.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi gündeme geldiği zaman, yolsuzluklar, kayırmalar vs. konusu hemen ortaya konulmaktadır.

Burada şu ilişkiye de dikkat çekmek gerekir, Kürdistan Bölgesel Yönetimindeki gelişmeyi gören bir Arap, Bağdat’taki merkezi yönetimi ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni, Kürdistan Federe Devletini karşılaştırarak, Kürdistan’da yolsuzluk, rüşvet daha az, Irak tarafında yolsuzluk, rüşvet çok daha büyük demektedir.

Yolsuzluk, rüşvet, kayırma gibi konular daha çok, Kürdistan hükümetini zayıflatmak için Kürdistan Yurtseverler Birliği, Goran-Değişim Hareketi tarafından gündeme getirilmektedir.

Bu o kesimlerde yolsuzluk, rüşvet gibi ilişkilerin yaşanmadığı anlamına gelir mi? Yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma gibi toplumsal süreçlerle mücadele etmek elbette önemlidir. Bağımsız devlet yapısında bu mücadelenin daha kolay ve etkili yapılacağı açıktır.

Başkan Mesud Barzani’nin bağımsız Kürdistan’a ısrarla vurgu yapan tutumu şüphesiz çok olumludur. Bu yeni toplumsal ve siyasal süreçlerin başlamasını getirmiştir. İnsan ilişkileri de olumlu yönde değişmektedir.

Bu arada Kürdlerin/Kürdistan’ın bölünmesinde, parçalanmasında, paylaşılmasında 1920’lere, Milletler Cemiyeti’ne dikkat çekmek de önemli olmalıdır.

Dönemin emperyal devletleri Büyük Britanya ve Fransa’nın bu konulardaki rolü, Arap, Fars ve Türk yönetimleri ile gelişen ilişkiler dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. Kafkasya’da da bir Kürdistan olduğuna dikkat çekmek önemlidir.

20.yy’ın ilk çeyreği… Bu Ermeni, Rum-Pontus, Süryani soykırımlarının yaşandığı bir dönemdir. ”Hasta Adam”ın nasıl soykırım yaptığı, Alman Devletinin bu konudaki tutumu toplumsal ve siyasi analizlerde yer alması gereken olgulardır.

Bu olgusal ilişkilerin gündeme getirilmesini ihmal etmemek gerekir. Kürd/Kürdistan sorunlarını bu ilişkiler ağında değerlendirmek önemlidir.

(Kaynak: facebook´tan)
Nivîskarê Mêvan
Ednan Bedredin: Jibo Iraqeka konfederal*
Amir Bayar: “Düşünmeyen ve sorgulamayan bir halk KÜRTLER. ........
İsmail Beşikci: Birey Toplum İlişkileri
Fatih Sevigili: Kürtler, halkların demokratik enayisi mi.?!
Nûri Çelik: Rojbaş - Günaydın!
Amir Bayar: ÖCALAN- 19 Yıl boyunca Suriyede ne yaptı......
Fatih Sevgili: PKK, Kürtlerin örgütü mü?!
Bûbê Eser: Min çawa dest bi nivîsandinê kir?
Vahap Coşkun: Hendeğin sanal savunucuları
Muhsin Kızılkaya: Kurtarıcılardan kurtulmak!
Selim Çürükkaya: Ya boyun Eğ
Bûbê Eser: Kurdên xaîn û xwefiroş!
Dr. Sozdar Mîdî E. Xelîl, (wergera ji erebî, Mustefa Reşîd): Kurdistan û rastiyên dîrokî di çîroka Tofanê da
Yavuz Baydar: Ya ben ya tufan
Abit Gurses: Kanton
Razî Zêtî: Çima kurd ketin nava hikumeta nû ya îraqê?
Reşîd Battê : YEKÎTIYEKE PÎROZ Û BAREKÎ GIRAN
America Must Recognize Kurdistan
BAŞKAN BARZANİ'NİN AMED ZİYARETİ VE BİLEŞENLERİ
Mûrad Ciwan: BDPyî qasî AKPyiyan rêzê li Barzanî nagirin
İbrahim Güçlü: 'PKK aslında Öcalan'ın söylediklerini yapar görünüyor!'
AKO MİHEMED: Teqezkirina komkujiya rojava li jêr desthilata tekpartî ya PYDê!
Huseyin Sîyabend: AKP ve PKK, diğer Kürt örgütlerini dikkate almamaktadır.
Oya Baydar yazdı: Kürdistan Kürtlerindir
Turan Turkmen : BARIŞ SÜRECİ Mİ, TESLİMİYET Mİ ?
Bûbê Eser: Rewşa Rojavayê Kurdistanê(!)
Dr. Musa Kaval : Stratejiyeke hevbeş ji bo çareseriya pirsa gelê kurd
Îbrahîm GUÇLU: Li Rojavayê Kurdistanê rewşa civakî, çandî, siyasî, hiqûqî…
Yaşar KARADOĞAN: TESİR AJANLARI VE KÜRD HAREKETİ
Emre Uslu: Why would the PKK need a cease-fire now?
Dengir Mir Mehmet Fırat: Kürtçe masal bile yasak! (Neşe Düzel ile söyleşî)
Rêbwar Kerîm Welî: Mesele ne tenê PKK'ye
Îbrahîm Malgir: Xwedê Kurdan ji şiddetê biparêze!
Îbrahîm Malgir: Bawerî û bëbawerîtî!
Ibrahîm Malgir: Cumhûrîyeta Tirkî nehatîye gûhartin!
Şemdin SAKIK: TERÖR VE ŞİDDET APO, PKK, DTP VE SOLCULUKLA BİTMEZ…
Îbrahim Malgir: Cizre’de şahit olduğum görüntüler
Mihemed Evdila: Safsataya dualî ya dewleta tirkan û PKK-ê li hemberî doza miletê kurd !
Mahmut Alınak´tan BDP ye "mikroskopik eleştiri!"
Sezgin Tanrıkulu: Türkiye'nin ilk "sivil savaşı”
İbrahim GÜÇLÜ: Türkiye’de vesayet sistemi son buldu mu?
İbrahim Malgir: Kemal Burkay ve Hükümet
Sedat Günçekti : Top şimdi KCK´de
Öcalan’dan itiraf: “Ben Taşeronum”. Öcalan=PKK, O zaman
ABD, Kürtlere mi yoksa PKK’ya mı karşı?
İbrahim GÜÇLÜ: "Tanrı başkanlar"- PKK/Öcalan - "Demokratik Özerklik"...
Gelo “Xweseriya Demokratîk” tê çi mane ye? Ceribandina Başurê Kurdistanê…
Arşevê Oskan: Tirsa pîr û raperîna ciwan
Sedat Günçekti: BDP iki arada bir derede
Mihemed Evdila: BDP-ya ko daye dûv Dicle û Ocalan çi dike?
Rêbwar Kerîm: Bersiveke nû ji bo pirsyareke kevin
Seyîdxan Kurij : Hakkari’de Kürdoloji Konferansı
Barışa indirilen darbe!
Îbrahîm Malgir: Türkler ve Kürtler
Îbrahîm Malgir : Beyanî Baş!
Ali BURAN: GÜNEY Kürdistan'in bağımsızlık koşuları
Îbrahîm GUÇLU: Serokê Neteweya Kurd Mele Mistefa Berzanî nemir e…
Ebbas Ebbas :Çinar
Ebbas Ebbas : Quling
Zinarê Xamo: Tiştê Abdullah Ocalan dike zorbatî ye!
Ahmet Altan: Şerm Bike PKK
Mehmet METİNER: Öcalan tipik bir Jakobendir
Ümit Fırat: Öcalan derin devletle de temaslarını sürdürüyor
Joseph Puder: THE FORGOTTEN KURDS OF SYRIA
Îbrahîm Malgir : Kurd û Dewlet
M.Sanri: Îsmaîl Beşikçî vê carê berê tîrên xwe da tîraniya PKK-ê
Îbrahîm Malgir: Türkçeyi seçmeli ve kürtçeyi resmi dil yapsak ne olur?
Aziz Gûlmûş: Ji alê rastê ve bijmêre!
Aziz Gûlmûş: KîKirKîîî?!
Aziz Gûlmûş: SEMPATİZAN
Aziz Gûlmûş : MELLE
Aziz Gûlmûş: EMANETÊ BI QÎMET
Aziz Gûlmûş: ŞORBECÎ
Şerîf Omerî: Operasyona li dijî Roj TV û KNK
Îbrahîm GUÇLU: Hilbijartina Iraqa Federalî û Helwesta Partiyên Kurdistanê…
Apoîzm – HABERTURK - Rizgarî – Heqaret...
Mesele qebûlkirina siyaseta dewletê bû
Firîda Hecî yanê jî: „ Şêr şêr e, çi jin-çi mêre
Ergenekon bi ser ket
Jı bo rêxistineke nû konferansek û di sîstema kevn ya rêxistinî de israr
Figûranek bêcewher çawa dibe “serokekî neteweyî”?
Sedemên rasteqîneyên çalakiyên PKKê…
Selîm ê Netawa Kurd: Selim Dindar
“Şêx Zeynî nûha li tenişta serokên Kurdistanê … rûniştiyê.”
Dîkê sibê
Kurd çima nebûne dewlet?
Arîstokrat û mîrê siyaseta kurd çû ser dilovaniya xwe…
Qublenameya bêdengiyê
Îqtîdar
Lîsta Goran û opozisyon
Dr. Vet. M. Nûrî Dersimî-Lehengek
Ji bo neteweya kurd derfeta dîrokî û mîsyona neyênî ya PKKê…
Konê Reş: Zilamok!
I.Gûçlû: Dewlet û PKK çareseriya pirsa neteweya kurd naxwazê…
Gurzek Nêrgiz Bo Aramê Dîkran
Devera Barzan: Bîrhatina 26 saliya komkujiya dijî barzaniyan
Kurmancê Çalî: Pêdivîya siyasetvanên turk...