|
Sedat Günçekti : Top şimdi KCK´de |
2011-08-09 09:13 |
|
|
Abdullah Öcalan´ın son açıklamasıyla Türk Başbakanı Erdoğan´ın söyledikleri yan yana getirilip değerlendirdiğinde, Kürdistan´da devlet terörünün tırmanacağı ve KCK´nin buna karşılık vereceği, yoğun çatışmalı bir sürecin eşiğinde olduğumuz söylenebilir..
Erdoğan´ın açıklamasının öylesine söylenmiş kuru laflar olduğu düşünülmemeli.
Türk Başbakanının açıklamalarında altı çizilmesi gereken iki nokta olduğunu düşünüyorum:
1- “Artık kötü niyet karşısında iyi niyet bulmayacaktır, (DTK´nin “Özerklik” ilanına özel vurgu yaparak)
2- Çok daha farklı stratejiler uygulanacaktır. Bedeli ne olursa olsun bu konuda farklı bir sürecin içine giriyoruz. Bazı şeyler Öcalan’ı da aşmış vaziyette. Herşey onun da kontrolünde değil. Çatlak iddiaları, söylemi boş değil.”
Dikkat edilirse Erdoğan Öcalan´la ilgili ilk kez olarak böyle bir belirlemede bulunuyor. Erdoğan´ın bu açıklaması Öcalan´ı bir tür koruma anlamına da geliyor. "Terör örgütünün başı, 30 bin kişinin katili"; söylemi yerine “Bazı şeyler Öcalan’ı da aşmış vaziyette. Herşey onun da kontrolünde değil; ifadesiyle yaşanacaklardan Öcalan´ın değil, "Çatlak oluşturan Qandil´in sorumlu tutulacağı ilan edilmiş oluyor.
Aslında Ak Parti hükümeti, Öcalan ve KCK yönetimi, bugüne dek kapalı kapılar ardında sürdürülen görüşmelerin içeriğiyle ilgili kamuoyunu sağlıklı bir şekilde bilgilendirmiş değiller.
Öcalan, "Benimle görüşülürse açık politika uygulayacağım", demesine karşılık, bu güne dek devlet yetkilileriyle ne görüştüğünü, devletin isteklerinin ne olduğunu açıklamamıştır. (Örgütüne açıklamış ise bunu bilecek durumda değiliz.)
Öcalan nihayet son görüşmesinde hem devlet heyetini hem de örgütünü suçlayan açıklamalar yaparak, bu şartlarda "Ben artık yokum." Her iki tarafa da ne haliniz varsa görün deyiverdi.
Öcalan:"Her iki tarafın da tavırları başka. Beni de burada taşeron gibi kullanıyorlar. Her iki taraf da beni idare ediyor,"suçlamasına karşın, Qandil´in ve devletin kendisini nasıl kullandığını açmıyor.
Öcalan´ın açıklamasında, bir tek kendi isteği ve devletin buna gösterdiği tepkiyle ilgili şu bilgi var:"Ben taşeronluk yapmayacağım. Heyete de söyledim, Erdoğan"a da çağrı yaptım. Gerillayı güvenli bir alana çekeceğim demiştim. Ama buna dahi imkan tanımadılar. Ben silahlı güçleri güvenli bir yere çekeceğim diyorum. Buna dahi cevap vermiyorlar.."
Öcalan´ın bugün için esas istediği Devletin kendisini Cezaevinden çıkarmasıdır. Karşılığında ise PKK´yi dağdan indirmeyi taahhüt ediyor.
Öte yandan Qandil´in devletten ne talepte bulunduğu, Öcalan´a neyi taahhüt ettiği, Öcalan´ı “nasıl kullandığı”ise belli değildir
Top şimdi KCK´de
KCK, gerek Öcalan´ın suçlamaları ve gerekse de devletle yapılan pazarlıklar konusunda Kürd kamuoyunu bilgilendirmek durumundadır.
Herkeste biliyor ki Öcalan´ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamaları ve KCK´den Öcalan´a iletilenler devletin bilgisi ve denetimi altında gerçekleşiyor.
Bu bağlamda KCK, Türk devletinin bildiklerini yurtsever Kürd kamuoyundan gizlememelidir.
Öcalan KCK´yi itham ettiğine göre, KCK, öncelikle bu konuda açıklama yapmalıdır.
KCK Öcalan aracılığıyla devletten ne talepte bulunduğunu açıklamalıdır.
Bunu yapmazlarsa, Öcalan, ilerde yaşanacak olası problemleri bahane ederek, "kendisini taşeron olarak kullanan"; KCK yöneticilerinin infaz ve tasfiyesi için kendisine “meşruiyet” gerekçesi yapacaktır
Tercih KCK´nindir.
Jêder:
Rizgari.com |
|